Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Su yüzüne çıkan düşünce: 12'nci Cumhurbaşkanı kim olacak?

CUMHURBAŞKANI GÜL'ÜN GÜNEY ASYA GEZİSİNDEN GÜNDELİK İZLENİMLER (3)

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve beraberindeki heyetin Hindistan ve Bangladeş gezisine katılırken şöyle düşünmüştüm:
Siyasi analizlerde okur da sıkıldı, ben de sıkıldım. Biraz soluk alalım ve gezinin değişik ve ilginç yanlarına değinelim.
İlk gün (Salı) sorun çıkmadı. Ancak ikincisinden itibaren işin rengi değişmeye başladı.
İnternet çağında olduğumuz için Türkiye'de olup bitenleri anında öğrenebiliyoruz.
Dolayısıyla, Cumhurbaşkanı, Hindistan'dan söz etmek, görüşmelerini paylaşmak istese de konu dönüp dolaşıp Türkiye'nin iç siyasetine demirliyor.
Böylece konu aniden Meclis'te yaşanan gerilimlere, kavgalara, itiş kakışlara geldi. Tabii bir de değişmeyen meselemiz olan sivil ve demokratik Anayasa gündemdeydi.

***

Abdullah Gül önce hayıflandı.
Özetle, "Bu Meclis'in temsil kabiliyeti çok yüksek. Seçmenin yüzde 87'sini temsil ediyor. Ayrıca dört önemli parti de grup kurmuş durumda... Buradan yepyeni bir Anayasa çıkabilirdi. Ama yöntem ve üslup sorunları yüzünden olmadı. Fırsat kaçtı" dedi.
Ardından da ekledi: "Artık kısmi değişiklikler yapılabilir ama yeni bir Anayasa'nın yapılabileceğini sanmıyorum."
İkinci konu ise Meclis'teki gerilimli ortamdı.
Gül önce kendisi de dahil herkese sorumluluk düştüğünü söyledi.
Dün de aktardığım gibi, gazeteciler, "Peki biz ne yapabiliriz" deyince de, yarı şaka, yarı ciddi, "Siz de bir hafta olumsuz haberlere yer vermeyin. Sadece rakip partiler hakkında iyi şeyler söyleyenleri haber yapın" dedi.
Bu sözler elbette bir espriydi. Herkes gülüştü. "Ben de şunu yapayım" diye espriyi bir adım öteye götürenler bile oldu.
Ancak bu sözler Türkiye'de, hiç de Hindistan'daki otel odasında algılandığı gibi kabul edilmedi.
Olay bir anda "Abdullah Gül, bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlandığı için böyle konuşuyor" çizgisine getirildi.
***

Tabii Gül bundan rahatsızlık duydu ve tekrar gazetecilerle bir araya geldi. Peki neler söyledi?
Önce mevcut Meclis yapısı ve yeni Anayasa hakkındaki görüşlerini tekrarladı.
Söylediklerinin cumhurbaşkanı seçimiyle ilişkilendirilmesine kızdığı belliydi: "Bizim pozisyonumuzdaki insanlar böyle hesaplar yaparsa ülkeye yazık olur..." diyordu.
***

Bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanları artık 5 yılda bir halk tarafından seçilecek. Bir kişi, iki kere Köşk'e çıkabilecek.
Ancak bir sorun var: Meclis tarafından seçilen son Cumhurbaşkanı olan Gül, 7 yıl mı görev yapacak yoksa 5 yıl mı? (Ya da seçilirse, 5 artı 5 yıl mı?)
Bunun nasıl uygulanacağını Meclis belirleyecek. Prosedürün ne olacağına ilişkin çalışmalar şu sıralarda devam ediyor.
Gül de "5 mi, 7 mi, henüz belli değilken, prosedür çalışmaları sürerken, sözleri Cumhurbaşkanlığı seçimine çekmek çirkin bir düşüncedir" dedi.
Sonra da... Özetle, "Diyelim ki 5 yıl olsun... O halde bile görevin daha yarısındayız. Bunları konuşmak yanlış" dedi.
Gördüğüm kadarıyla olay şöyle:
Belli ki böyle bir tartışma başlayacakmış: 12'nci Cumhurbaşkanının kim olacağı, zihinleri meşgul ediyormuş.
Gül gerçekte neyi kastederse etsin, sonuçta olay buraya geldi. Belki bir süre sonra üstü örtülür ama tekrar gündeme geleceği aşikâr.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA