Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Temiz ve masum devlet var mı?

Afyon'daki patlama sabotaj mı, kaza mı?
Geçen cuma yayınlanan yazıda, "Patlamayı sabotaj olarak ele almalıyız" demiştim. (Sabah, 7 Eylül)
Niye? Çünkü Türkiye savaşta! Halk karşısında PKK'yı gördüğü için Ankara'nın sadece onunla savaştığını sanıyor. Halbuki analitik olarak birbirinden ayıracağımız iki savaşın içindeyiz:
1) İlki 28 yıldır süren Küçük Savaş...
2)
Diğeri ise Suriye ve dostları ile bir yıldır sürdürdüğümüz, adı konmamış, Örtülü Savaş...
PKK, eğer işine geliyorsa, diğer devletlere kendini kullandırıyor. Mesela su meselesi başta olmak üzere Türkiye ile Suriye çeşitli konularda çekişiyordu. Bu yüzden Baba (Hafız) Esad, Abdullah Öcalan'ı Şam'da barındırıyor, el altından örgüte yardım yapıyordu.
Velhasıl PKK'nın Ankara'ya karşı "kendi savaşı" nerede bitiyor... Örgütün, bazı ülkeler adına verdiği "taşeron savaşı" nerede başlıyor... Bunu anlamak kolay değil.
Eğer durum buysa... Türkiye çok yönlü bir savaşın içindeyse... O zaman başımıza gelen melanetlere, saldırıya uğramak perspektifinden bakmamız gerekiyor.

Kim kimi destekliyor?
Dün internette dolaşan bir e-postada, benim CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Yüzde 99 sabotaj" (daha sonra 99.5'e çıkardı) iddiasını desteklediğim yazılıydı.
Galiba Cumhuriyet'in Osmanlı'dan miras aldığı şeylerden biri de "Etrak-ı bi idrak" ('İdrak sahibi olmayan Türk') halleri...
Benim yazım 7 Eylül Cuma günü çıkmış... Kemal Bey'in Güneş gazetesinden Talat Atilla ile konuşması ise 10 Eylül Pazartesi yayınlanmış. Yani...
1)
Eğer illa da bir destek durumu varsa Kemal Kılıçdaroğlu beni destekliyor...
2) Halbuki kimsenin kimseyi desteklediği yok: Ben olaya kuramsal bir açıdan yaklaşıyorum. "Eğer gizli bir savaşın içindeysek, sabotajlar olabilir... Öncelik bu olasılığa verilmeli" diyorum.
Kılıçdaroğlu ise emekli komutanlara sorduğunu, sabotaj olduğunu onların söylediğini ifade ediyor.

Yaktım seni komşu!
Teorik de olsa sabotaja ağırlık vermemin birçok nedeni var: Devletler arasındaki çekişme bitmez! Ve bu çekişmeyi önce kimin başlattığını belirlemek kolay değildir. Yani masum ve temiz devlet yoktur, hepsi kirlidir ve hinoğluhindir.
Örnek mi istiyorsunuz? İşte eski başbakanlardan Mesut Yılmaz... Ankara'nın Yunanistan ormanlarında yangın çıkardığını ifşa etmedi mi?
Mesut Bey, Aralık 2011'de Birgün gazetesine konuşmuş ve "Yunanistan'da orman yakmak devlet sırrıydı" demişti. Bu söz gazetenin manşetinde yer almıştı.
İddiaya göre "Başbakan Tansu Çiller, Yunanistan'a orman yangını misillemesi yapılması için örtülü ödenekten kaynak ayırmıştı ..."
Buradaki misilleme lafına dikkatinizi çekerim. Demek ki Atina bir numara çevirmiş ki Ankara da misilleme yapıyor... Tabii aslında Atina da kendi misillemesini yapıyordu.
Dedim ya... Bu işlerde ilk taşı kimin attığını bulmak neredeyse imkânsızdır. Bugün bazı Yunan akademisyenlerin, krizden Osmanlı'yı sorumlu tuttuğunu biliyor muydunuz?
"Rüşveti ve devleti tırtıklamayı biz Türklerden öğrendik" diyorlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA