BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Neşe Düzel'e şöyle demiş: "Öcalan, yüz yüze görüştüğümüzde bizim heyete, 'Bu hafta İmralı'nın kapılarını açsalar ve bana git deseler çıkmam buradan. Çünkü beni buraya Kürt sorunu nedeniyle koydular. Ben bir dava adamıyım. Siyasi nedenle buradayım. Siyasi davam çözülmeden, benim buradan çıkmamın imkânı da, gereği de yok' dedi..." (Taraf, 22 Nisan)
Milyonlarca Türk ona terörist dese de, belli bir idealin peşinden koşan, Kürt milliyetçisi bir siyasetçi için makul sözler bunlar.
Ancak bu değerlendirmeye bir ilave yapmak gerek... Şu konjonktürde Abdullah Öcalan serbest bırakılamaz... Çünkü böyle bir şey olduğu an... Sokaktaki çılgın Türk milliyetçisinden, çeşitli devletlerin istihbarat servislerine... Barış sürecini baltalayıp, tekrar savaş günlerine dönülmesini arzulayan aktörlerin ilk yapacağı iş, Öcalan'ı öldürmeye çalışmak olacaktır.
Başka bir açıdan bakarsak: Öcalan, İmralı'da sadece hapis yatırılmıyor; aynı zamanda korunuyor da...