Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Seçmen suçlanır mı?

Köşk seçiminin ertesinde hararetle tartışılan konular var. Bunlardan biri de şu: "Bir lideri veya bir partiyi iktidara getiren (veya getirmeyen) kitle suçlanır mı, suçlanmaz mı?"
Tartışmanın nereden çıktığını biliyorsunuz: Tayyip Erdoğan, Çankaya seçimini de kazanınca, CHP ve MHP başkanları bu işe fena bozuldu.
CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu şöyle dedi: "Tatilciler sandığa gitmedi. Rahatlarını bozmak istemediler."
Bu sözleri duyan Emine Ülker Tarhan, Süheyl Batum gibi ulusalcılar hemen harekete geçti:
"Sizin politikalarınız doğru mu ki halkı suçluyorsunuz? İkinci tura taşıyabileceğimiz bir seçimi, daha ilk turda kaybettik" dediler.
Tam bu noktada iç içe geçmiş bir sürü konu bulunuyor. Örneğin araştırma şirketi Konda'dan Bekir Ağırdır verileri analiz ettikten sonra, "Sandığa gitmeyen 13 milyon seçmen var. Bunların 2 milyonu AK Partili..." dedi. Bu da CHP ile MHP yönetimlerinin, kendi seçmenlerini ikna edemediğini gösteriyor.
Yuvarlak hesap yüzde 52 ile kazandığı düşünülürse, Başbakan Erdoğan'ın niye mitingden mitinge koşturduğu bu hesaplarla daha iyi ortaya çıktı.
Böyle yapmasa, seçmenini ısrarla sandığı davet etmese, belki de ikinci tura kalacak, karizmasının çizilmesi bir yana, asıl önemlisi bazı hesapları (örneğin AK Parti kongresi) altüst olacaktı.
Neyse... Ben asıl şu konuda birkaç kelime etmek istiyorum: Lideri -partiyi iktidara taşıyan (veya taşımayan, hüsrana uğratan) kitle suçlanır mı? ("Seçmen" yerine "kitle" diyorum, çünkü bu iş her zaman oyla yapılmıyor.)
Bence "kitle" elbette suçlanır ama bu suçlama bir politika olamaz! Açayım:

"Heil Hitler" demeselerdi
Bu olayın tarihteki en güzel örneklerinden biri, Hitler'in iktidar yürüyüşüdür. Dönemin Alman halkı, ekonomik sıkıntılar ve Birinci Dünya Savaşı'nı kaybetmenin ezikliği ile Hitler'i destekledi. Anlaşılır bir durum...
Ancak Hitler, Yahudileri ve düşman- asalak ilan ettiği diğer grupları (Çingeneler, sosyalistler, akıl hastaları, Sorb halkı vs.) yok etmeye başladığında ve savaş tamtamları çalarak sağı solu işgal etmeye giriştiğinde de desteklerini sürdürdüler.
Alman halkı Hitler'in kötü ve ahlaksız işler yaptığını bilmiyor muydu? Elbette biliyordu. Ama yapılanlar işlerine geldiği için meydanlarda "Heil Hitler" diye bağırmayı sürdürdüler.
Nitekim savaştan sonra, "Biz bu işi nasıl yapabildik" diye derin bir utanç duydu çoğu... Kabahati Hitler'in üstüne attılar. Halbuki sadece meydanlara dahi çıkmasalardı, Naziler halkın desteği olmadığını anlardı.
Demem o ki... Destek verenler (millet, halk, seçmen, kongre üyeleri vs.) veya vermeyenler elbette eleştirilebilir. Ancak buraya kocaman bir "AMA" koyarak Türkiye'ye dönelim:
Kılıçdaroğlu ve Bahçeli sandığa gitmeyenleri suçlayarak kendi politikalarını kurtaramaz. Çünkü ortaya attıkları "Çatı Adayı" fikri düpedüz çuvalladı.
Manzara ortada: Çok daha zor şartlar altında mücadele eden Selahattin Demirtaş, BDP-HDP oylarını artırdı mı? Artırdı! O halde Kemal ve Devlet Beylerin, kendilerini sorgulamaları gerekiyor.
Çünkü siyaset mazeret kaldırmıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA