Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Tam bana göre konu

Ne yapayım a dostlar, konu "yaz beni" diye yalvardı... Taraf gazetesinin bir haberi...
Muhammed Sujah Jioher Yaqub derler bir adam varmış. "İngiliz asıllı Müslüman" diye geçiyor, Pakistanlı olsa gerek, yani "Suca Coher Yakup" diye okuyacaksınız.
Bu adam ne yapmış, biliyor musunuz? "Atatürk" ismini İngiltere'de "marka" olarak tescil ettirmiş!
Üstelik mevzuata göre bu bir Avrupa Birliği markası, yani bütün AB ülkelerinde geçerli.
Giyecek, temizlik malzemesi, alkolsüz içecek, ayakkabı, ilaç üretecek ve satacakmış. Atatürk Cola! Ayrıca Atatürk ayakkabıları, Atatürk aspirinleri, Atatürk deterjan, Atatürk yün yumuşatıcı...
Tüyleriniz diken diken oldu tabii. Benim de oldu.
"Bizimkilerin" de olmuş, hemen dava açmışlar.
"Devlet başkanıdır, marka olarak kullanılamaz" demişler. Haklılar.
Bir de "bu soyadını kızkardeşi Makbule Hanım bile kullanamadı" demişler. Makbule Hanım'ın soyadı, bildiğiniz gibi, "Atadan" olmuştu.
Bu elbette ağabeyinin devlet başkanı olmasından değil, Atatürk'ün "putlaştırılmasından" kaynaklanıyordu.
Acaba 1934 yılında Ali Rıza Bey ile Zübeyde Hanım hayatta olsalardı da "oğlumuzun soyadını biz de isteriz, en doğal hakkımız" deselerdi ne halt edilecekti, merak ederim.
Ali Rıza Atatürk.
Zübeyde Atatürk.
Ya da Zübeyde Hanım "kocamın ölümünden sonra ailenin reisi benim, başka bir soyadı alacağım, oğlum da bana uymak zorundadır" deseydi... Babası (Atatürk'ün dedesi) Sofuzade Feyzullah Efendi'nin aile lakabını benimseseydi...
Ali Rıza Sofuoğlu... Zübeyde Sofuoğlu... Makbule Sofuoğlu... Mustafa Kemal Sofuoğlu!
Düşünmesi bile dudak uçuklatıcıdır.
Ama Atatürk soyadı gene de büyük öndere verilirdi, kimse karşı çıkamaz, engel olamazdı, kanunla saptanmıştır.
Efendim? Hani "kişiye özel kanun" çıkarılamazdı?
"O dönemin şartları farklıydı" öyle ya...
Fakat kefere bunu yutmamış.
Bizimkilerin suçlamasına karşı, Muhammed Yakub'un avukatları mahkemede "Atatürk Orman Çiftliği'ni" örnek göstermişler. Bu şirketin ürünleri yani yoğurt, ayran, süt, bal, sirke, hatta turşu vb. (daha önce bira) yıllardır Atatürk adıyla bakkallarda satılıyor.
Üstelik demişler ki "siz Türkiye'de eski İtalyan başbakanı Prodi'nin adıyla tavuk kafesi, kuluçka makinesi ve yemlik üretip satıyorsunuz ama!"
Yandı gülüm keten helva... Türkiye Cumhuriyeti davayı kaybetmiş, daha doğrusu mahkeme davamıza bakmayı reddetmiş.
Şimdi ister misiniz bu Muhammed Yakub denilen herif Türkiye'de Atatürk adını taşıyan herşeyi de "haksız rekabet" suçlamasıyla dava etsin, maraza çıkarsın?
Avrupa Birliği normudur, havaalanının ismini falan da değiştirtmesinler zorla?
Bunu, yoğurda ve turşuya bile Atatürk ismini verirken düşünecektiniz, ama o zamanın şartları farklıydı, değil mi efendim? Büyük önder banka ortağı olduğu gibi çiftlik sahibiydi de aynı zamanda. Paranın üstünde resmi olması ne kadar doğalsa, süt şişesinin üstünde adının geçmesi de doğaldı.
Öyle miydi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA