Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Kalpaklı kalpaksızlar

Kılıçdaroğlu'na ziyaretçiler gelmiş... İzmir Harp Malulleri Derneği başkanı ve üyeleri... İzmir bunların "kalesi" ya...
Kılıçdaroğlu da onları ağırlamış, çay falan ısmarlamış, getirdikleri kalpağı başına geçirmiş, onlar da kalpaklarını giymişler (belki de hiç çıkarmamışlar) ve tabii birlikte resim çektirmişler.
Kılıçdaroğlu kalpakla maşallah İsmet Paşa'ya benzemiş. Yakışıyor. Öte yandan "çizgi roman kahramanını" da andırıyor.
Aydın Doğan'ın gazetesi de, çişini tutamayan birkaç yaşlı Kemalist'i etkilemek ve CHP'ye belki üç oy daha kazandırmak amacıyla marifet gibi bunu yayınlamış.
Tuhaf şey, 1967 yılında Ferhan Şensoy'la birlikte birer kalpak almıştık kendimize Kapalıçarşı'dan, fiyatı da on lira mıydı neydi, biz de resim çektirmiştik... O günlerde kalpak her ne hikmetse birdenbire yaygınlaşmıştı, Mihri Belli'nin "milli demokratik devrim" teorisinin gazıyla olsa gerek.
Uyardılar, yasaktır, şapka kanununa aykırı!
Birkaç kişiyi de içeri aldılar bu yüzden, hemen çıkardık, sakladım mı attım mı hatırlamıyorum.
Kemalist devlet, kendi simgesi olan kalpağına bile izin vermiyordu!
Hayrettir, Atatürk'ün "Osmanlı subayı üniformasıyla" resimlerini yayınlamak serbestti oysa.
İmdi... Kılıçdaroğlu elbette bir gazeteci değildir, genel müdür emeklisidir.
Gazeteci olsaydı, herhalde şu soruları sormadan geçemezdi:
"Lan oğlum... İçinizde en yaşlınız benim kadar, bazılarınız benden genç... Siz hangi savaşa ne zaman katıldınız da gazi oldunuz?"
Sonra şunu da eklerdi:
"Kıbrıs mıbrıs demeyin sakın, çünkü Kore'nin de Kıbrıs'ın da kalpakla uzaktan yakından bir ilgisi yoktur!"
Belki şunu da söylerdi:
"Kendinize 'harp malulü' diyorsunuz... Yani savaş sakatı... Hanginizin neresinde hangi yara izi var? Kolunuz bacağınız benden sağlam maşallah, siz ne zaman, nerede ve özellikle nerenizden yaralandınız da harp malulü oldunuz?"
Habere yorum katmak isteseydi belki şunu da eklerdi:
"Kalpağın simgeleştiği Kurtuluş Savaşı'na katılmış olmanız için, haydi savaşın bitiminde en az 18 yaşınızda olduğunuzu farz edelim, en az 1904 doğumlu yani şimdi en az 110 yaşında olmanız gerekmiyor mu? Siz hangi ilkokul müsameresinde rol aldığınızı sanıyorsunuz?"
Rahmetli Uğur Mumcu, tipik bir Ankaralı bürokrat çocuğu olarak kurtuluşu "Anadolu solcularından" ve de "kalpaksız kalpaklılardan" bekleyip dururdu...
Anlaşılan CHP'nin artık başka umudu kalmamış, kurtuluşu artık "kalpaksız kalpaklılardan" değil, "kalpaklı kalpaksızlardan" bekliyor!
Mustafa Sarıgül de Aydın Doğan'ın adamlarından daha akıllı olduğu için böyle saçmasapan "şovlara" itibar etmiyor, o daha ziyade "benim Allah'ım var" gibi lafazanlıklar peşinde koşuyor.
Bir giydirin bakalım şu kalpağı kendisine, resmini görmek isteriz.
Belki yakışacak, belki beğeneceğiz de oyumuzu vereceğiz canım, Allah Allah...
Bazı gazeteci arkadaşların da kafasına huni, boynuna çalar saat hazırladık, seçimi bekliyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA