Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkan yardımcısı Gürsel Tekin ne demiş bakalım?
Memur gazetesi "açık ve net olarak dile getirdi" diyor...
Neymiş hem açık hem de net olarak dile getirdiği? Bazı "endişeler"...
Nelermiş o endişeler?
"30 Mart yerel seçimleri askıya alınabilir"...
Böyle bir endişe varmış da bizim haberimiz yokmuş.
Çünkü memlekette olağanüstü hal yaşanıyormuş, bu durumda yerel seçimler ertelenebilirmiş. (Zaten bunlardan her şey beklenir, değil mi efendim?)
Her ankette, en aşağılık, en sahte, en yanlı "muhalif anketlerde" bile önde gösterilen, gösterilmek zorunda kalınan iktidar, yerel seçimi erteleyecek!
Böylece başbakan, havada karada kazanacağı "muz seçimi" yaptırmayarak hem kendi ayağına kurşun sıkacak, hem de kendi kendini Yüce Divan'lık duruma düşürecek... Delirdi mi?
Gürsel Tekin, seçimin ertelenebileceğini nereden çıkarmış?
Çünkü Yüksek Seçim Kurulu çıkıp da "biz bu seçimin güvencesiyiz" dememiş!...
Olmadı, hiç yakışmadı, malumu ilam edecekti, örneğin Süleyman Demirel'in bir zamanlar "bu hükümet cumhuriyet hükümetidir" ya da "Ege denizi orada duruyor" demiş olduğu gibi.
Tekin, Adalet ve İçişleri Bakanları'nı da beğenmiyor.
Peki, YSK olsun bakanlar olsun şaibeli durumdaysa, hükümet seçimi niçin ertelesin? Bir değil beş seçim yapar bu şartlarda, ertelemek değil tam tersine seçimi döne döne yapmak gelir işine.
Sayın Tekin, akım derken bakım diyor.
Sonra da kendisini ciddiye almamızı bekliyor. Almayınca bize hakaret ediyor.
İşin daha da matrağı, partisinin de kendisini ciddiye almasını, Kılıçdaroğlu'nun onu aday göstermesini bekliyor. Onun yerine Sarıgül'ü tercih edince de huysuzlanıyor.
Kendini bilen bir gazeteci, Tekin'in bu siyasi zırvasını haber bile yapmaz, güler geçer.
Fakat emekli memur gazetesinde bu hezeyan ciddiye alınıyor. (Hani, "yabancı sermaye gelmez" zırvasının da ciddiye alındığı gibi.)
Neden? "Çamur at izi kalsın mantığı" geçerli de ondan.
Bu erteleme zırvasını daha önce gene bir CHP ilerigeleni ve ilerigideni, Emine Ülker Tarhan da dile getirmişti, aynı gazete bunun üzerine de balıklama atlamıştı...
Peki ertelenmeyince ne yapacaklar?
"Tıss" olacaklar tabii, daha başka siyasi bulaşma yolları deneyecekler.
Dertleri nedir?
Bir yandan hükümete zırva da olsa çamur atmak, öbür yandan seçim sonuçları üzerinde şimdiden soru işaretleri yaratmak...
Çünkü seçimden önce ve aylar boyunca "Sarıgül kazanır" balonunu şişire şişire uçurmak, seçimden sonra da yenilgiyi saftırık okurlarına açıklamak kolay olmayacak.
Mazeret şart, onun da en kestirme yolu şüphe düşürmek.
Yeni bir numara değildir, Zülfü de yapmıştı. Taa 1994 yerel seçimlerinden beri bu CHP amigosu basın hep aynı yolu deniyor, netice alamıyor.
Çünkü bu kafayla ancak Ayşe Teyze'yi kazıklarsınız yavrum.
