Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAVAŞ AY

Seç bir haber abi ama içinden insan geçsin!..

Bir grup genç gazetecinin parlak fikri şuydu: "Her yaştan gazeteciyle görüşelim, onların en ilginç haberlerinden, izlenimlerinden örnekler isteyelim. Sonra kitaplaştıralım bunları. Hem kalıcı olsun hem de öğretici. Sadece bir tek şeye dikkat edelim; her öykünün içinde insan olsun, anlatılanlar insan koksun."
Bu genç meslektaşlar bana da geldi. "Abi yayınlanmış bir haberin ya da bir söyleşin de olabilir. Lütfen bizimle paylaş" dediler. Seçim yapmak zor elbet. Küçük bir oyuna davet ettim onları. İnsan hikâyelerinden derlediğim eski bir kitabımın sayfalarını karıştırırken araya parmak uzattırdım. Ve aşağıdaki şu hikâye çıktı.

Melike'nin dramı
Ayşe Deniz Erdem
, 30 yaşında genç bir kadın. Çoğumuz onu bu kütük ismiyle tanımıyoruz. Onun kod, pardon sahne adı "Üniversiteli Dansöz Melike." Gazi Üniversitesi İktisat Bölümü'nde 3. sınıf öğrencisiyken "vedet oryantal" olarak sahnelere atılınca medya kendisini böyle lanse etmiş kamuoyuna. Hem üniversiteli hem dansöz olması; sabahları okulda, Keynes teorileri, tam rekabet piyasasında fiyat teşekkülü kuramları, arz ve talep eğrileri, işletme organizasyonları, iktisadi coğrafya, istatistik, ticari matematik filan okuyup, akşamları yandan kalça atışları, köprü kurup, gerdan kırma figürleriyle renklenen oryantal danslar edişi çok ilgi çekmiş.

Gece oldu mu?..
Okul sıralarının saçı at kuyruklu, deri toplu giyimli, eli kolu ders kitaplarıyla dolu bu tatlı, sevimli masum yüzlü kızı, gece oldu mu saçlarını beline kadar döküp, sütun gibi bacaklarını, dolgun kalçalarını, iri göğüslerini dansöz giysileri içinde cömertçe sergileyince, Allaaah...

Melike fena hallerde

Tüm gazeteler, dergiler, kanallar baş tacı etmiş Melike'yi. Aradan yıllar geçmiş. Artık üniversiteyle bir alakası kalmamış Melike'nin. Ama adı hep "Üniversiteli Dansöz" olarak kalmış. Kandisi de, menajerleri de, müşterileri de bu tanımlamanın daha çekici olduğunu düşünüyorlar hâlâ.
Melike bugünlerde fena hallerde. Melike fena halde faka bastı, fena yakalandı. Bir müşteri Melike'nin menajeriyle(!) 150 milyon liraya anlaştı. Bir gecelik aşk(!) karşılığı yapılan bu pazarlık gereği buluşuldu ve Etiler'de bir eve gidildi. Menajer Melike ile birlikte olabilmek için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan genç müşteriden ve eve girer girmez tahsil etti 150 milyonu. Daha sonra yatak odasına geçildi, malum fiiliyat için pozisyon alındı veee tam start verilecekken o da nesi? Genç adam yatakta kendini beklemekte olan genç kadının kollarına atılmak yerine birkaç adım geri gidip otoriter bir sesle: "Lütfen kalkın ve giyinin. Şu anda Asayiş Şube elemanlarınca suçüstü yapılmış durumdasınız..." diye konuştu.

Günlerce kümeste yaşadı

Bambaşka bir işin takibi için bulunduğum Asayiş Şubesi'nde karşılaştık Melike ile. Morali sıfırdı genç kadının. Aynı gece yapılan operasyonlarda yakalanan yerli-yabancı yüzlerce hayat kadınıyla yanı saflarda duvara dizilmek, orada saatlerce beklemek, Can-Can Hastanesi'ne götürülüp zührevi muayeneden geçmek ağırına gitmişti. Biraz konuşmak istedim reddetti. Daha sonra "peki" dedi ve uzun uzun anlattı başına gelenleri. Dedi ki: "Her şey fanteziyle başladı. Genç bir kızdım. Ticaret lisesini bitirmiş sınavı kazanıp iktisat öğrencisi olmuştum. Dans etmeyi çok seviyordum. Bir grup arkadaşla bir dans topluluğu oluşturduk.
Önceleri modern danslar yapıyorduk. Sonra benim çok yetenekli olduğum, tek başıma çalışırsam daha başarılı olacağım söylendi. Bir süre de onu denerken ailem haber aldı. Çok tutucu insanlardı büyüklerim. Annem bahçemizde beslenen tavukların kümesine kapattı beni. Günlerce tavuklarla, horozlarla birlikte yaşadım orada. Sonunda çıkardılar.
Anneme dedim ki: 'Ben bu işi yapmayı kafama koydum. Eğer istiyorsan her yere yanımda gel, gözün üstümde olsun. Bak bakalım kötü bir şey var mı bunda.' Geldiler. Hep yanımda oldular. 6-7 sene boyunca elime erkek eli bile değmedi. Sadece dans ettim, para kazandım, ünlendim. Ama bir gün yolum İstanbul'a düştü ve çarkın dişlileri kaptı paçamı. 2 yıl önce ayağım kırıldı. Uzun süre dans edemedim. Erkekler etrafımda fır dönüyordu. Öylece başladı bazı şeyler. Ve işte buraya kadar geldi. İnsanlara, çevreme güvenmemin bedelini kötü ödedim. Artık erkeklere, evliliğe, dostluğa, erdeme inancım sıfır."

Melike bunları anlattı işte. Bazı şeyleri ise aramızda kalmak üzere konuşmuştuk, öylece kalacak elbette. Genç, güzel, yetenekli bir genç kadının üniversite sıralarından mezun olup, yaşam savaşına bir başka safta atılmak yerine bu koşullarda karşılaştığım bir insan oluşundan duyduğum hüzün de sanırım epey canımı sıkacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA