Pazartesi akşamı NTV ekranında Son Söz programında sosyalistler vardı.
TKP Başkanı Erkan Baş, DSİP Başkanı Doğan Tarkan, Birgün Gazetesi'nden İbrahim Aydın, "Sosyalist Gelecek" hareketi adına Ertuğrul Kürkçü ve Birikim dergisinden Ömer Laçiner referandumda ortaya çıkan "evet mi, hayır mı" ayrılığını ve bu "kırılma"nın perde arkasını tartışıyorlardı. Onları izlerken kendi kendime sordum...
Elbette kılıktan kılığa giren kapitalizm karşısında bir köklü muhalefet cephesinden söz edeceksek, orada sosyalistlere her zaman yer vardır.
Bireyselleşen toplum "toplumsal adalet ve çıkar" karşısında duyarsız kalıyorsa, elbette orada sosyalizmin söyleyeceği çok şey vardır.
Fakat Ntv ekranında izlediğim sosyalistlere ne demeli! Türkiye'nin gelecekteki siyaset sahnesinde onlara yer var mı acaba?

***
Marksizmin günümüzü kavramakta çektiği sıkıntılar karşısında yeni bir "çıkış" yolu aramak uğruna yıllardır yoğun çaba gösteren Ömer Laçiner bir yana bırakılırsa...
Bizdeki sosyalistler "kaçıyor"lar!
Modern kapitalizm ve küreselleşmenin önlerine koyduğu yeni tartışma ve siyasi pratiklerden...
Halkın kültürü, inançları ve hayalleriyle yüzleşmekten kaçarak...
Sosyalist geleneğin "mit"lerine sığınıyorlar!
Dünyaya sürekli komplocu mantıkla bakmanın asosyal fakat korunaklı alanında saklanıyorlar!
Keşke davaya adanmak konusundaki temiz kalpli cesaretlerini kendilerini "yenilemek" konusunda gösterebilseler...
***
Bir ara Ertuğrul Kürkçü'nün "Mahir Çayan geleneğinden" geldiğine vurgu yaptığını işittim. İçimden "pes artık!" dedim.
Erkan Baş yurtseverliğini vurgularken yüzünde oluşan gülümsemeyi ise hayretle izledim. Bana 1970'lerin sağcılarını hatırlatan bir gülümseyişti!
Çoğunun emperyalizm tanımı Saddam'ınkinden farksızdı!
Başlıktaki soruya geri dönersek...
Bu türden sosyalistler en fazla tabela partileri olarak varlıklarını sürdürürler! Ama kıyısından köşesinden bile toplumsal muhalefete katkı yapamazlar!
Alevilerin de artık geçmiştekinden farklı olarak "inanç"larına ve kültürlerine kuvvetle sahip çıktıklarını düşünürsek...
Şu haliyle bizdeki sosyalizm üniversite gençliğinin moral enerjisini israf etmekten öteye gidemez!