Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Bu haberleri çöpe atsak, hayatımızdan ne eksilir!

Olayı biliyorsunuz... Fena halde sıkışmış ünlü bir sinema oyuncusu karanlık bir sokakta mesanesini boşaltmaya kalkıştığında flaşlar patlar. O da şaşkın biçimde toparlanmaya kalkışınca üstüne başına yapar.
Fotoğrafları çekilir ve çeşitli medya organlarında yayımlanır.
Sonra...
Kimisi bu görüntülere bakıp samimiyetle üzülür, kimisi "cık cık"lar; kimisi alkolün insanı ne hale düşürdüğünden dem vurur; kimisi "filmlerde herkese meydan okuyan roller oynayan şu adamın düştüğü hallere bak" diyerek içindeki aşağılık hazzın tadını çıkartır.
Öyle ya da böyle...
Bu fotoğraf mutlaka kendinden söz ettirir. Ardından da "Magazin gazeteciliği bu mudur? İnsanları küçük düşüren görüntüler ve haberler meşru mudur?" tartışmaları gelir.


***
Liam Neeson'un birçok medya kanalında "Asmalımescit şırıl şırıl" gibi pek esprili(!) olduğu sanılan başlıklarla sunulan fotoğraflarından söz ettiğimi anlamışsınızdır.
Tamam!
Birçok meslektaşımın dediği gibi "bu görüntü dünyanın her yerinde haberdir!"
Doğru!
"Bizim paparazziler gene iyi!
En fazla altlarına yaparken yakalıyorlar ünlüleri ama batıdakiler Leydi Diana'da olduğu gibi trafik kazasında ölümüne neden oluncaya kadar ünlülerin yakasını bırakmıyorlar!" iddiasında da doğruluk payı var.
Ama esas soru şu değil midir?
Bir medya uygulamasının "dünyanın her yeri"nde görülüyor olması onu "doğru" kılar mı?
Neden kendi medyamızda, kendi magazin yayıncılık ilkelerimizi oluşturup daha insancıl ve etik bir yol izlemeyelim?
***
Hem söylesenize...
Ölçü Batı ülkelerinin medyasıysa eğer...
Bizim paparazziler de...
Ünlüleri arabalarının içinde ölümüne kovalamaya başlamalı mı?
Amerika'da olduğu gibi süpermarkette alışveriş yaparken bile onları rahat bırakmamalı, İngiltere'de olduğu gibi cep telefonlarını ele geçirip kayıtlı görüntü ve mesajları yayımlamalı mı?
İster misiniz böyle bir "dünya yayıncılığı"nı?
Malum, ne zaman bu konuda eleştiriler yoğunlaşsa, "halkın bilgi alma" hakkından söz ediliyor.
Geçiniz! Palavra bu!
Magazin adını verdiğimiz haberlerin çoğu "halkın bilgi alma hakkı" dediğimiz demokratik temel hakların içinde yer alacak şeyler değildir.
Bir düşünün...
Günümüzde "ünlüler" çevresinde dönüp dolaşan magazin haberlerinin yüzde yetmişini kullanmayıp çöpe atsak ne eksilir hayatımızdan!
Ama belki çok daha önemli ve anlamlı konulara merak duymaya başlarız, kim bilir!
Haydi, yalan deyin buna? Diyemezsiniz!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA