Bu dönemde gazete başlıklarında en sık kullanılan kelimenin "Yakalandı" olduğunun farkında mısınız?
Örneğin "Ünlü güzel yıldız bikini ile yakalandı" içerikli başlık en fazla kullanılanlar arasında.
Denize giren ünlü ya da ünsüz, güzel ya da orta halli güzel bir kadın bikinili ise, bunun neresi yakalanmak olarak nitelenebilir acaba?
Yazın ortasında bir plajda deniz giren bir kadın eğer palto ile yakalansa, bu gerçekten "Yakalanmak"tır.
Geçen yazlarda gazetelerin magazin haberlerine baktığınız zaman ülkede ciddi bir "Selülit Krizi" yaşandığını düşünürdünüz.
Ne kadar ünlü kadın varsa bunların butlarının fotoğrafları "Selülitleri açığa çıktı" başlığı ile verilirdi.
Bu yaz selülitler unutuldu. "Bikini ile yakalandı" haberleri ağırlık taşımakta.

Pozitif ayrımcılık
Bu fotoğrafları kullanan sayfa sekreterleri çoğunlukla erkek oldukları için de, hemcinslerine karşı pozitif ayrımcılık yaparlar.
Hiç ünlü bir erkek hakkında "Göbeği mayosunun dışına taşarken yakalandı" başlığının atıldığını gördünüz mü?
Bu dünyada ünlü erkekler ancak sevgilileri ile yakalanır.
Bir de alkollü araç kullanırken trafik polisine yakalanırlar.
1970'li yıllarda İstanbul'da yapılan uluslararası işadamları toplantısında, işadamlarının eşleri için hazırlanan programda "Türk hamamında yıkanmak" da vardı.
O dönemin büyük tirajlı gazetelerinden birinin hamam muhabiri, bu hanımların Cağaloğlu Hamamı'nda yıkanmalarını gizlice fotoğraflamış. Ertesi gün de bu fotoğraflar "Atlatma haber" olarak o gazetenin birinci sayfasında yayınlandı.

Şaşırmışlar
Ünlü işadamlarının hanımlarının yaş ortalamasının 60-70 olduğunu ve bunların peştamalları omuzlarından sıyrılmış fotoğraflarının gazetenin ön sayfasında yer aldığını düşünün...
Kadıncağızlar çok şaşırmışlar.
- Bizde ne buldular ki çıplak fotoğraflarımızı böyle ön sayfaya koymuş bunlar, diyerek olayın nedenini anlamaya çalışmışlar.
Bu dünyalı işadamları arasında bir Türk holdinginin patronunun eşi olsaydı ve bu holding gazeteler açısından "Büyük ilan veren" konumunda bulunsaydı, o hanım hamamda da plajda da asla yakalanmazdı.
Bugün de böyle değil mi durum?
Veya medya sermayesi sahiplerinin ve yöneticilerinin yakınlarından hiç bikini ile yakalanan veya selülitleri açığa çıkan var mı?
Ancak bizim mesleğin çok önemli bir dalı olan magazin gazeteciliğine de insafsızlık etmeyelim.
Neticede yakalananlardan bazıları da yakalanmak için kendilerini parçalıyorlar.
O hafta bikini ile yakalanmalarına ait bir haber görmedikleri zaman, günleri boşa geçirdiklerini, boş yere saatlerce güneş altında yattıklarını düşünenler de vardır mutlaka.

Erkek milleti
Ama bu kesimden olmayıp, durup dururken gazete sayfalarında kendi mayolu fotoğraflarını gören ve teşhir edilmiş olmaktan üzülenler çoğunluktadır.
Bir noktada kadının onurunu onun çıplak vücudunu rızası olmadan teşhir ederek zedeleyebileceğimizi düşünmeliyiz herhalde.
Geçen hafta bir gazetede "Eski Başbakan Tansu Çiller mayoyla yakalandı" diye bir haber ve fotoğraf vardı mesela.
Acaba 30 Ağustos'tan sonra "Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ mayoyla yakalandı" benzeri bir haber görebilir miyiz?
Bilelim ki Genelkurmay Başkanı kadın olsaydı bunu mutlaka görürdük.
Gerçekten çok erkek bir milletiz.
Daha doğrusu gazeteleri erkek milleti çıkartıyor.
Karadenizli bir arkadaşımın annesi "Erkeklerin iki beyni vardır, aşağıdaki ölmeden yukarıdaki pek çalışmaz" demiş.