Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Bereket bu filmi Tayyip Erdoğan yönetiyor

O yıllarda romanlar da filmler de "Yeni Dalga"nın yansımaları olarak sunulunca bir başka anlam kazanırlardı.
Alain Resnais'in Yeni Dalga romancısı Alain Robbe-Grillet'in "Geçen Yıl Marienbad'da" (L'année dernière à Marienbad) kitabından filmleştirdiği yapıt da (1961) eleştirmenler tarafından bir "Şaheser" olarak gösterildi, hâlâ da gösteriliyor.
Bu filmi kendimi zorlayıp yıllar sonra yine seyrettim, yine karar veremedim.
Filmde anlatılanlar bir kâbusun mu, yoksa ateşli bir hastalığın mı belleğinizde yarattığı boşlukları ele alıyordu? O kadınla o erkek geçen yıl o şatoda beraber olmuşlar mıydı, yoksa bunlar birer hayalet miydiler?
O şatoda oynanan oyunun kuralları neydi ve kim neden kazanıyor, kim neden kaybediyordu?

Anlaşılması zor durumlar
Aslında günlük siyaseti yorumlayan bir Türk gazetecisi olarak bu filmi en iyi benim anlayıp, sosyo-politik yaşamımızla benzerlikler bulmam gerekir diye düşünüyorum şimdi...
Bırakalım uzaklaşan geçmişi. Darbeleri, muhtıraları, vesayetçi rejimin kronikleştirdiği krizler stokumuzu...
Son dönemde yaşananlar aslında hiç olmamış ve sadece belleğimizde yaratılmış oyunların yansıması mıydı?
Bir genel seçim ertesinde toplum yeni bir anayasa için uzlaşma beklerken, hem CHP hem de BDP neden TBMM'yi boykot etmişlerdi ve hangi amaca ulaştıkları için bu boykotlarına son vermişlerdi?
Veya son olarak yargıyı MİT'in çalışma alanına sürükleyen yetki kargaşası bir yasa ile çözüme kavuşunca, buna bazıları neden sinirlenmişti?
Proje üretmek yerine sürekli kurultay üretmek... Her şeye "Yanlış" derken herhangi bir konuda "Doğru" olanı söyleyememek.

Bu filmin yönetmeni Erdoğan
"Geçen Yıl Marienbad'da"ya takılıp, Türk siyasetini Alain Resnais'nin yönetimindeki bir hayal oyunu gibi görmenin anlamsızlığını Başbakan Erdoğan'ın son konuşması ile fark ettim.
Anlamsız ve içi boş manevraları siyaset olarak sunanlara değil, Başbakan Erdoğan'ın uyguladığı ilkelere kulak vermek, Türk siyasetinin bugününü doğru anlamaya yardımcı olacaktır.
Bu ilkelerden bazılarını bir kez daha hatırlayalım:
"- Sınırları aşan her türlü girişim yetki gaspıdır. Milet iradesinin çiğnenmesidir. Gücünü milletten almayan, milletle aynı yöne aynı istikamete bakmayan her girişim millet nezdinde Anayasa ve yasalar nezdinde gayri meşrudur. Biz bu ülkede gayri meşruluğa izin vermeyiz. Hiçbir zaman seçilmişleri atanmışlara kul etmeyiz.

Kriz duasına paydos
- Hiç kimse ellerini ovuşturmasın. Hiç kimse fitne ve fesat tohumlarının yeşereceği umuduna kapılmasın. Kimse kriz duasına çıkmasın. Kimse kaos çatışma hayalleri kurmasın. Bu ülkenin tüm kurumları tarihte hiç görülmedik ölçüde uyum ve motivasyon içinde görevlerini yapıyorlar. Yargı, emniyet, asker, istihbarat tam bir koordinasyon içinde.
- Bu ülkenin aydınlarını yazarlarını medyasını özellikle de siyasetçilerini daha sağduyulu ve sorumlu davranmaya davet ediyorum. Sağduyuyu telkin etmek yerine kışkırtmayı tercih edenler millet önünde mahcup olurlar ve mahcup olacaklardır."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA