Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKUR TEMSİLCİSİ OKUR TEMSİLCİSİ - YAVUZ BAYDAR

Yine terör mevsimi

Yaşananlar aynı filmin devamı gibi, gazeteci acı haberleri vermekten artık yorgun. Fakat işimiz de bu. Toplumu germemek ve sağduyulu kalmak önümüzdeki asıl sınav

Öyle anlaşılıyor ki, bu yaz terörle, PKK saldırıları ve TSK operasyonları ile ilgili haberler gazetelerde hatırı sayılır bir yer tutacak. Şiddet, ölümler, sert söylemler, duygusal çıkışlar da bu haberlerde yerini almak için haberci ve editörleri zorlayacak.
Silahlı ihtilaf, ayrılıkçı şiddet ve terör, hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan demokrasilerin önünde en büyük tehditlerden biri. Demokrasiler özgür medya ile nefes alıp verir. Ama buradaki açmaz, medyanın, temel mesajı şiddet olan, silahların diliyle konuşan ve sivillere dehşet-nefret yayan kesimlerle ve ona verilen karşılıklarla ilgili haberleri hangi sorumluluk sınırları içinde vereceği ile ilgili.
Terörist veya "silahla konuşan" ayrılıkçı, demokrasinin olanaklarından yararlanıp medyayı kendi amaçları doğrultusunda kullanmak ister. Demokrasi ile alakası olmayan propaganda için araç olarak da görür.
Elbette halkın haber alma hakkı ve ifade özgrülüğü basın için esastır ve her durumda bunların korunması gerekir.
Ama demokrasiyi kırılgan hale getirmemek, toplum içinde açıklığı ve sivil diyaloğu kollarken kutuplaşma, kin ve nefreti yaymamak da önem taşır.
Ülkemizdeki PKK sorunu ile Kürt sorunu arasında bir bağ var; bunu sorumlu her gazeteci biliyor artık. Siyasilerin önemli bir kısmı da bunun özgürlük, hukukun üstünlüğü ve demokratikleşme, ülkede istikrarlı bir büyüme için en önemli engel olduğunda hemfikir.
Basın olarak bu süreçleri topyekûn, akılcı ve barışçı bir dilde izlemek de önemli.
Terör, insan hakları ve idari reform başlıkları altındaki tartışmayı daima rasyonel alanda tutmak, çözümleri sivil siyasette ara(t)mak, pek çok ülkede (İngiltere, İspanya gibi) basın adına verilen en önemli sınav.
Habercilik ilkelerine dikkat bu yüzden hayati. Ama bu alanda uluslar arası ilke birliği yok. Sorumluluk, gazetecinin aklıyla, vicdanıyla doğru orantılı.
Yine de akademisyen Raphael Cohen-Almagor'un önerilerine göz atmakta yarar var. Şunları öneriyor, siyasi nitelikli terör haberciliği konusunda:
Bu alanda habercilik insan hayatını tehlikeye atmamalı.
Medya, terör üreten süreçlerle onların sona erdirilmesi konusunda güvenlik güçleri ve diğer yetkili makamlarla karşılıklı (mesleki farklılıklara) saygı ve anlayışa dayalı bir işbirliği içinde olmalı.
Terör eylemleri yüceltilmemeli, haklı gösterilmemeli.
Panik yaratıcı, sansasyonel başlıklardan; bulaşıcı nitelikte duygusal terim ve deyimlerden kaçınılmalı.
Medya teröristlerin planları, hükümetin veya askerin karşı planları vs gibi konularda asla spekülasyon yapmamalı. Bu yaklaşım kriz yönetimlerini zora sokabilir.
Gazeteci bu tür ihtilaflarda asla arabulucu olmamalı, asli işini yapmalı.
Çatışmaların kızıştığı noktalarda medya olay yerinden canlı yayınlardan uzak durmalı; "diğer taraf"la mülakat ille de gerekiyorsa mutlaka editör filtresinden geçirerek vermeli.
Medya gerek terör kurbanları gerekse çatışmalarda ölenlerin (hangi tarafa ait olursa olsun) ailelerinin hassasiyetlerine ve acısına saygı göstermeli.
Bunlara Türkiye'nin merceğinden bakarak eklenecek bir iki öneri daha var:
Tepkiler aktarılırken, halka bile bile kin ve nefret aşılayan, etnik ayrımcılık ve ırkçılık yapanların görüşlerine -her kim olurlarsa olsunlar- yer vermemeli.
Ülkemiz kültüründe cenazelerin kitlesel siyasi manifestolara dönüşme özelliği biliniyor. Cenaze, aslında ölenlerin aile ve yakınlarının "özeli"dir. Oysa Türk veya Kürt, bu olaylarda ölenlerin cenazelerine, bu ailelerin hassasiyetlerine saygı duymayan, ölümleri siyasi amaçlar için kullanan kişiler katılmakta, mesaj verip slogan atmakta ve bir kutsalı çiğnemektedirler. Bu yaklaşım ülkedeki kutuplaşma ve öfkeyi, ayrışmayı bilemektedir.
Bu nedenle, cenaze törenlerinin aşırı büyütülmesinden mümkün olduğunca kaçınmak doğru olacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA