Abdullah Demirbaş...
Metropol ilçe Sur'un Belediye Başkanı.
Belediye'de tabelalar "çok dilli." Türkçe... Kürtçe... İngilizce.
Demirbaş "çok dillilik" dedi diye... Görevden alındı... Yargılandı.
Sonra... Seçim oldu... "Eskisinden yüksek oyla" geldi.
Bu defa... "KCK davasından" tutuklandı. "Sağlık nedeniyle" serbest bırakıldı...
Görevinin başında.
Demirbaş "kalıcı barış için dua ediyoruz... Umudumuz yüksek" diye söze başladı:
Gece yarısı... Evimizin üstünden bir uçak geçince...
Eşim Ziynet sıçrayarak uyanıyor.
Ağlamaya başlıyor...
Sabaha kadar dua ediyor:
Allahım, barış olsun.
Bir oğlum yıllardır dağda... Baran'a hasretiz...
Ana yüreği... Dayanamıyor.
Diğer oğlum... Adını yazmazsanız ailece seviniriz... İki ay sonra askere gidiyor.
Herkes empati yapsın...
Hepimiz yapalım.
Ya iki oğlum çatışırsa... Ya oğlumun biri kaza kurşununa kurban giderse. İntihar haberi gelirse.
Evladı Güneydoğu'da askerlik yapan aileler de aynı endişenin içinde.
Analara bu acıları yaşatmaya kimin hakkı var?
Barışa giden yolların dikenleri temizleniyor...
Umutlar yükseliyor.
El ele verelim... Ortak acıyı bitirelim.