Seneler önceydi... Tercüman Gazetesi'ndeydik.
Mısır'a gitmiştik... Başbakan Turgut Özal'la.
Kahire'de bir "Karadenizli ile" tanıştık.
Hani "Lazın topalını Ekvator'da görmüşler" denir ya... O misal... Bizim Karadenizli de Mısır'a gitmiş... Balık avlıyor... Mısırlı'ya satıyor.
Mısır notlarımızda "Karadenizli balıkçıdan" bahsettik... İki üç satırla.
Sonra Türkiye'ye döndük... Bir telefon... Savaş Ay'dan:
- Yavuz Abi... Yazını okudum... Mısır'a gidiyorum... O Karadenizli ile röportaj yapmaya... Onu nasıl bulabilirim?
- Bir dakika... Sana adresini ve telefonunu vereyim.
Aradan on gün geçti... Savaş Ay'ın "Dev röportajı" başladı... SABAH Gazetesi'nde.
Habercilik... Onun işiydi.
Gazetecilik heyecanını hiç kaybetmedi.