Yeni caz festivali başlıyor. Perşembe akşamı, geleneksel biçimde Ortaköy Esma Sultan yalısında yapılan açılış kokteyli yine pek hoştu. Yıllardır (tam olarak 40 yıldır!) TRT'de yaptığı programlarla cazın tanınmasında büyük katkısı olan Hülya Tunçağ'a verilen onur ödülü çok yerinde olduğu kadar, Neşet Ruacan'ın gitarı, İmer Demirer'in trompeti ve de bir avuç çok değerli müzikçi eşliğinde Melis Sökmen, Sibel Köse ve Feyza Eren'in vokalleri şunu gösterdi: Bu ülkedeki genel müzik yozlaşması ve en sıradan işlerin sırf reklam ve promosyonla başımıza kakılması olayının yanı sıra, iyi işlere de her zaman yer vardır.
Ben şu anda, yıllık programım gereği Bodrum'da, Ege sularında yüzüyorum -en azından umarım!-, onun için festivalin ilk günlerini ve konserlerini kaçıracağım. Ama özellikle 13 Temmuz'dan itibaren benim için öylesine önemli sanatçılar var ki tatilimi kısa kesip dönüyorum. Evet, kentte caz zamanı... Açılışı zaten sevgili Hakan Erdoğan'ın organize ettiği caz vapurunda, bir haziran cumartesisinde yapmış ve 'balık-ekmek yiyerek' caz dinlemiştik. Ama İKSV festivallerinin özel büyüsü yadsınabilir mi?
Böylece bendeniz bu yıl sırasıyla Martha Wainwright, Chick Corea, Stanley Clarke, Imogen Heap gibi isimleri kaçırıyorum. Defalarca dinlediğim Corea ve Clarke'ı dert etmiyorum da, Martha ve Imogen için üzülüyorum. Ama galiba küçük bir tatil yapmasam çıldırabilirdim! 13'ünde benim için de şölen başlıyor. Lisa Ekdahl'ı, bu 'kuzeyin Norah Jones'unu yıllardır dinliyordum. İlk kez izleyeceğim. Bu 'girl singer'leri seviyorum. Malum, bizim evde de bir tane var! Ertesi gece Esma Sultan'da yer alan Ayhan Sicimoğlu Latin All Stars eşliğinde Laura Fygi'ye de gideceğim. Bu Hollandalı, 'sıcak sesli' genç caz yorumcusunu gerçekten merak ediyorum.
Asıl şahane gece, 15'indeki Tony Bennett olacak. Daha 1950'lerdeki popüler liste parçalarından, örneğin The Boulevard of Broken Dreams tangosu, Blue Velvet, I Left My Heart in San Fransisco, Maybe This Time, Rags to Riches, Till gibi baladlarından tanıdığım, bence Blue Moon, Because of You, September Song gibi klasiklerin en iyi yorumlarını yapmış, bugün tam 84 yaşındaki müzik devi Tony Bennett'i İstanbul'da canlı olarak dinlemek bir mucize. Sevgili Görgün Taner aylar önce söz ettiğinde, kulaklarıma inanamamıştım. Emeği geçen ve de geceyi sevgili Şakir Bey'e adayanlara teşekkürler.
Ve bitmiyor. Sonrasında bir Grace Jones var. Bu müthiş siyahi ikonu sahnede görmek, gerçek bir heyecan demek. Bakalım, o vampir-kadın imajıyla eşsiz yorumculuğu nasıl bir bireşim olacak! Seal'in hüzünlü sesiyle 'soul' dünyasına dalmak ve de Sepetçiler Kasrı'nın benzersiz dekorunda, Buika'yla Latin dünyasında gezinmek de hepimize iyi gelecek. Ve bir kez daha, bu eşsiz kentte yaşamaktan mutluluk duyacağız.