Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ATİLLA DORSAY

3D'nin geleceği ve SİYAD Onur Ödülleri

Sinema dünyasının en çok tartıştığı şeylerin başında 3D, yani 3 Boyutlu filmlerin geleceği var. 1950'lerde TV'ye karşı bir mücadele aracı olarak geliştirilen bu teknoloji, yarım yüzyıl uykuya yattıktan sonra yeni yüzyılla birlikte hatırlandı. Ve üstüste bu teknikle çekilmiş filmler çıkmaya başladı: özellikle aksiyon, bilimkurgu ve canlandırma alanlarında...
Berlin şenliğinde bu yıl bu yöntem enineboyuna tartışıldı. Sonuç şöylece özetlenebilir: pahalı, ama o kadar da değil. Ve iyi kullanılırsa, geleceği olabilir. Şenlik bunu kanıtlamak istercesine tam üç örnek de sundu. Biri yarışmadaki Fransız canlandırması Gece Masalları. Kahramanlarını sadece karanlık gölgeler olarak gösteren tekniğiyle, seyirciyi biraz şaşırtan bir deneme. Ve Walt Disney ve mirasçılarının gösterişli, neşeli ve sürükleyici sinemasına alışmış kuşaklar için zor bir film.
Bir diğeri, Alman sinemasının büyük ustası Wim Wenders'in yakın zamanda yitirdiğimiz vatandaşı, ünlü balerin ve dahi koreograf Pina Bausch'a adadığı Pina. Bu film, biyografik sinemanın tüm klasik kalıplarını aşarak, Pina'nın en ünlü çalışmalarını müthiş bir görsellikle sergiliyor. Ve ortaya dansın ruhunu veren bir başyapıt çıkıyor. Baleseverler için tam bir şölen, ama güzellik âşığı herkesi büyüleyebilir. Yarışma-dışı gösterildiği için ödüllerde yer almayacak, ama gördüğümüz en güzel filmlerden biri olduğunu söyleyebilirim. Aynı gün üstüste gösterilen ve seyircilerin dağıtılan gözlüklerle izlediği bu iki filmle, artık 3D sinemanın sanat açısından da kendisini kabul ettirdiği söylenebilir.
Bir üçüncü filmse Alman ustası Werner Herzog'un Unutulmuş Düşler Mağarası adlı belgeseliydi. Ünlü yönetmen bu filmde kamerasını çok özel bir izinle, Güney Fransa'daki Chauvet mağarasına sokmuştu: tarihin bilinen en eski duvar resimlerini çekmek için... İçinde en azından 30 bin yıllık 400 kadar çizim taşıyan mağara, 1994'te keşfedildiğinde olay yaratmıştı. Yönetmen şöyle diyordu: "Bu nadir fırsatı iyi değerlendirmek için 3D olarak çekmem gerekliydi." Ben göremedim, ama sonuç müthiş gözüküyor. Bu filmler sanırım önümüzdeki İstanbul festivalinde de yer alacak.
Bir notla bitirmek istiyorum. Berlin bitti, ama hayat devam ediyor. Ve bu perşembe gecesi TİM salonunda, bu yılın SİYAD ödülleri verilecek. Üç sanatçımız da onur ödülleri alacak. Kimbilir kaç filme müziğiyle katkıda bulunmuş eşsiz müzik adamımız ve bestecimiz Cahit Berkay. Büyük oyuncu, Umut'tan Sürü'ye, Otobüs'ten Kanal'a, Bereketli Topraklar Üzerinde'den Tabutta Rövaşata'ya, Yaşamın Kıyısından'dan Ezel TV dizisine onca yapıtta seyircimizin gönlünü fethetmiş Tuncel Kurtiz. Ve bu arada ciddi sağlık sorunlarıyla boğuşan, Ölmez Ağacı'ndan Gramofon Avrat'a, Karartma Geceleri'nden Çözülmeler'e, Gönderilmemiş Mektuplar'dan Yüreğine Sor'a onca güzel filmin yaratıcısı, yönetmen Yusuf Kurçenli. Hepsi de son derece hak edilmiş ödüller. Onları şimdiden kutluyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA