Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK DURBAŞ

Erkekler, çekilin aradan...

Pek çok insan, erkeklerin kadınları türbanlanmaya itmelerindeki zorlamaları, özgürlük açısından değerlendirmeyip yalnızca "türban takma" olayının bir kadın özgürlüğü gibi değerlendirilmesine hayret ediyor. Özellikle kadınların özgürlüğü savaşımına katılan erkeklerin, kadınlara başlarını bu biçimde kapamaları için karışırlarken onların özgürlüklerine müdahale ettiklerini hiç söz konusu etmemeleri çok garip. Daha doğrusu gerçekleri tam bir işine geldiğince değerlendirme tavrı... Tıpkı demokrasi anlayışında olduğu gibi sadece kendi hakkı için demokrasiyi değerlendirme tavrı sergileniyor. Tüm Müslüman ülkelerde olduğu gibi bizde de özellikle son yıllarda erkek zoruyla, dolayısıyla çevre baskısıyla örtünmeye itilen kadın sayısı, kendi isteğiyle örtünen kadın sayısından çok çok fazla...
Kadınların büyük bir çoğunluğunun başlarını gerçekten kendi seçimi ile kapatmadıklarının en iyi kanıtını, geçen günlerde, iki flaş isim türbanlı kadının, basında yayınlanan ifadeleri oluşturuyor. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile onun türbanı kabul etme- sine yol açan örnek olarak eski yıllarda "sıkmabaş" olarak ünlenen Şule Yüksel Şenler'in basınla söyleşilerinden öğreniyoruz ki, onlar da örtünme başlangıçlarında ağabeylerinin tokatlı veya sözlü baskılarına maruz kalıyorlar. Bu sözleriyle onlar kadınların başlarını örtmesinin kendi inanç ve namuslarının ispatı olmasından çok yakınlarındaki erkeklerin namus ve inancının ispatı olarak yorumlandığı gerçeğinin bir kere daha doğrulamış oldular. Burada esas kabul edilemeyen ve anlaşılmayan şey, bu örtünme olayının içindeki erkek varlığının zorbalık yüklü rolü...
Özgürlükleri kısıtlayarak oluşturulan biçimlemelere özgürlük aramak... Böyle davrananların bu konuda verecekleri doğru bir cevap olamaz. Olması mantık kurallarına aykırı. Bu nedenle biz kadınlar olarak bu erkeklere bu örtünme olayının içinde işiniz nedir diye sormak hakkına sahibiz. Ondan sonra, yani kadın kendi seçimi ile bir şeyleri taşıyorsa onun özgürlüğü için savunu yapmasının hak arama açısından bir anlamı olabilir. Bu durum o zaman siyasi bir sorun haline gelmekten çıkabilir. Bu durumdaki paradoksu aslında herkes görüyor. Ama bazı erkekler kendilerini herkesten daha akıllı görmelerinin gülünçlüğünü ve acizliğini fark edemedikleri için hala olayı özgürlük kılıfından zorluyorlar ve yaşanan bu kilitlenmeye yol açıyorlar. Biz kadınlar olarak, bu kategorideki tüm erkeklere, bize ait olması gerekirken size ait bir sorun haline getirdiğiniz bu soruna burnunuzu sokmayın demek hakkına sahibiz. Evet, lütfen aradan çekilin. Kadınların aklı da imanı da, nasıl inanacağına, nasıl giyineceğine karar verecek kadar gelişmiştir. Hiç merak etmeyin. Biz bu sorunu kendimiz hallederiz.
Sevgi ÖZKAN (Sosyolog) - İSTANBUL

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA