Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

Hayat Notları: 'Pinhan eyledi'

Anadolu'nun hiç tükenmeyen, diplerden gelen sonsuz ışığı, ne çok büyük. Kocaman Yunus Emre'nin, kendisini zaman kulvarlarında hep yeniden üreten; yalınlığının içindeki o derinlik mesela, ne çok etkileyici:
"Biz bizi bilmez idik bizi kendinden eyledi
Eşkere kıldı bizi, kendin pinhan eyledi."
(Yani; 'açık' kıldı bizi, kendini 'gizledi', anlamında)

***
Bir de bazen Fuzuli'ye, bazen de halk ozanı Hayali'ye yakıştırılan; şair Osman Şems'in (1813-1893) o şaşırtıcı, etkileyici, gizemli dizelerine, ne demeli:
'Cihan-ara cihan içredir arayı bilmezler
Ol mahiler ki derya içredir deryayı bilmezler'
(Osmanlıcam yok; tam olmasa da, 'evreni süsleyen evren içindedir ki onlar bunu bilmezler.
Tıpkı deniz içinde olup da denizi bilemeyen balıklar gibidirler'
)
***
Hepsi Anadolu'nun ışığıdır. Parlamayı göremesek de, sessizce sürdürür.
Gönüllere kurulmuş tahtlarda yaşar, o dizelerin esrarı.
Bu coğrafyanın güzelliğidir. Hepimizi şefkatle kucaklar.
Evrenin bazen insan aklını aşan görünümüne atılan çapadır bu.
Sonsuzluğun bilinmez sırrında, anlayan insana bırakılmış armağan.
Hayatı günümüzde arsızca tüketebilen insana ise kendi faniliğini hatırlatan dip not.
Sevmeyi bilmeyene, sevgi taşıyan okyanusta, sestir insanın kendisine.
***
Nazım Hikmet ustanın az bilinen bir şiirinde:
"İnsanın, dünyanın, yurdun haberini
Ağacın, kuşun, kurdun haberini
Seher vakitlerinde
Yahut
Gecenin ortasında
Taşıdım insanlara yüreğimin çantasında
Şairlik ettim
Bir çeşit postacılık yani.
"
Dediği gibi, bazen unutulan bu dizeler, üstü örtülü anlamlarıyla, zaman dehlizinde, Anadolu'nun bir yanıyla hüzünlü postacılarıdır.
Mutlak hakikat hatırlatıcıları.
***
Yine dönelim en güzeli, koca Yunus'a. Boşuna değildir ki günümüz Türkçe'siyle:
"Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz." diye seslenişi.
Çünkü sevgi insan için, kırılmaz bir aynadır.
Ötekini sevdiğinizde, o artık sizin aynanız olur, ona bakar kendinizi görürsünüz.
Öteki sizi sever ise siz onun aynası olursunuz, o size bakar kendisini görür.
İnsan, insanın aynası çünkü. Aynada önce kendinizi, gerçekçi, samimi olarak, bütün çıplaklığı ile görebilirseniz, daha insanlaşırsınız. Arınır, hafiflersiniz, sıkıntılar huzura borçlu kalır
***
Arada sırada Anadolu'nun geçmişinden gelen bu ışığa, o sessiz seslere kulak verin; kendinizi o seslerle buluşturun gönlünüzün tenhalığında; duyacak, algılayacak, hissedeceksiniz belki:
Yunus'tan Mevlana'ya; Pir Sultan'dan Niyazi Mısri'ye; Necip Fazıl'dan Nazım Hikmet'e;
Yahya Kemal'den Ahmet Arif'e ulaşan; gizemli, sessiz seslerin renklerini.
İsterseniz onlarca isme dokunursunuz.
Onların bu topraklara, emekle, inançla, özenle dokunduğu gibi.
***
Ömer Hayyam'ın deyimiyle 'bir görünüp bir yok oldukları' gibi.
Belki Nesime'yi fısıldar dudaklarınız:
'Gel beni ağlatma Şah'ım Ben sana kullar olayım
Gel bana ceylan bakışlım Ben sana kullar olayım'
diye...
***
Karacaoğlan'dan Fazıl Hüsnü'ye, baştacı edilesi olan tümünü belki. Anarsınız, anlarsınız.
Hepsinde, hepsini kucaklayarak; 'bir'den bir'e merhametle çoğalarak; bu ülkenin köklerinin, ne çok güzellik taşıdığını, iliklerinize dek hissedersiniz böylece.
Sonra da 'sevgi sözünden daha tatlısını duymadım, gökkubbede kalan tek anı sevgi' diyen, Şirazlı Hafız'a yüzünüzü dönersiniz belki...
Dönün, kendiniz sevgi olursunuz çünkü.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA