Lokomotiv Stadı'nın yapımında Türk şirketinin, tribünlerde Türk seyircisinin imzası vardı... Maç başladığında stat boştu... Çünkü, binlerce Gürcü kapıların bedava giriş için açılmasını bekliyordu. Kriz içindeki ülkede halk perişandı. Maç kıran kırana başladı. Aklıma, Türk-Gürcü İşadamları Derneği Başkanı'nın "Bu karşılaşma Gürcistan için futboldan öte bir kimlik maçı" sözleri geldi. 11. dakikada Emre'nin sol çaprazdan ortasını İ. Toraman indirdi, Hamit vurdu, Tolga topu filelere gönderdi... Erken gol Gürcüler'in Karadeniz inadını kesmeye yetmedi... Korner atışında Amisulashvili topu kafayla filelere gönderip skoru eşitledi: 1-1. Milli Takım, Emre'nin pası sonrası Yıldıray'ın ceza sahasına girmesiyle kazanılan pozisyonda Fatih Tekke ile topu filelere gönderdi: 2-1... Yerde kıvranan Yıldıray golün moraliyle ayağa kalkıp ilk 45 dakikayı tamamlarken, Gürcü kaleci Devadze oyunu terk etmek zorunda kaldı. 35. dakikada Fatih, Necati'nin pasında defanstan seken topu şık bir vuruşla 3-1'e taşıdı. Gürcistan bu meydan okumaya 39. dakikada topu kollarıyla önüne alıp hakemi de kandıran Iashvili'yle cevap verdi: 3-2. Sahaya atılan yabancı maddeler, acımasızca savrulan tekme ve dirsekler Millilerimiz'in hızını ikinci yarıda da kesmeye yetmedi. Koray'ın ve Fatih'in ağzından gelen kanlar; Hamit'in ve Rüştü'nün başında patlayan yabancı maddeler oyuncularımızı korkutmadı. Ağrıları nedeniyle ikinci yarıya başlayamayan Yıldıray'ın yokluğu bile Türkiye'yi durduramadı. 70. dakikada Fatih'in pasında ceza sahasına girip golünü atan Koray, psikolojik olarak da maçı bitirirken 89. dakikada topu filelere bırakan Tuncay, her yönüyle muhteşem geçen maça noktayı koydu.
