Tayyip Erdoğan isminin Cumhurbaşkanı adayı olarak konuşulmaya başlanmasının hemen akabinde "Yeni Başbakan kim olacak?" soruları ve çeşitli isimler ortaya atıldı. Tabi samimi olarak misyonu sürdürecek ismi merak edenlerin yanı sıra her şeyden fitne umudu arayanlar da vardı.
Öyle ki hem ortaya isim atıp hem de bu isimler arasında ihtilaf ve husumet varmış gibi 'analiz' adı altında fitne üretmek isteyenler hiç boş durmadı.
Parti içerisinde herhangi bir fitneye mahal vermek istemeyen Erdoğan ise her defasında " İsimler geçicidir kalıcı olan misyonumuzdur, davamızdır" diyerek bu erken ve yapıcı olmaktan uzak tartışmaları bitirmeye çalıştı.
Buna rağmen "Yeni Başbakan kim olacak" tartışmasını kendi gönüllerinden geçtiği gibi isimler üzerinden sürdürenler hiç durmadı.
Ciddi bir istişare sürecine giren AK Parti, Davutoğlu ismi konusunda karar kıldıktan sonra AK Parti tabanında on binlerce insanın görüşüne başvurdu. Ahmet Hoca'nın ismi, AK Parti teşkilatlarında da büyük bir teveccüh gördü.
Dün ilk defa yapılan AK Parti Olağanüstü Kongresinde delegelerin çoğunun oyunu alan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu AK Parti Genel Başkanı oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün mazbatasını almasının ve Meclis'teki yemin töreninin ardından da Başbakan olarak göreve başlayacak.
***
Dün Kongre'de önce Erdoğan sonra Davutoğlu konuştu. Birbirini tamamlayan geniş ufuklu ve vizyoner konuşmalarının anlamı şuydu; 'Mola vermeden durmak yok, yola devam! '
Erdoğan Paralel Yapı ile mücadeleye devam edileceği mesajını, "Hukuk sistemi bir avuç haşhaşinin insafına bırakılamaz" sözleri ile bir kez daha vurguladı.
Erdoğan, Davutoğlu'nun "Emanetçi" olacağı dedikodusuna da son noktayı koyarak "Davutoğlu bir emanetçi değildir" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasında benim en çok dikkatimi çeken bölüm ise muhalefetin tabanına yönelik yaptığı konuşmaydı.
Erdoğan "77 milyonun her ferdine bir kez daha musafaha için elimi uzatıyorum. Diyorum ki biz sizi çok iyi anlıyoruz, sizin yaşam tarzlarınızı değerlerinizi anlıyoruz. Sizin taleplerinizi değerlerinizi biliyoruz. Sizin de bizi anlamanızı istiyorum. Hangi yasakları aşarak bugünlere geldiğimizi anlamanızı istiyoruz. Nasıl dışlandığımızı görmenizi anlamanızı istiyoruz" dedi.
Erdoğan Paral Yapı'nın saf tabanı için de şunları diledi: "Paralel Yapı'nın tabanındaki kardeşlerimiz zihinlerini açsın. Allah kardeşliğimizi yeniden inşa etsin diye dua ediyorum."
Davutoğlu da konuşmasına uzun ve derinlikli bir 'selamlama' ile başladı. Ahmet Hoca'nın entelektüel derinliği fark edilen konuşmasının içeriğindeki geniş ufuk, evrensel mesaj ve ümmet coğrafyasını kuşatan söylemi dikkat çekti.
Davutoğlu konuşmasıyla, eski Türkiye'nin içe dönük, ulusçu ve dışarıdan habersiz politikasına kesinlikle dönülmeyeceğinin, yeryüzündeki tüm mazlumların hakkının gözetileceğinin ve Yeni Türkiye'nin bir dünya devleti olmak için çalışmayı sürdüreceğinin altını çizmiş oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu'nun kuşatmak, kucaklamak ve musafaha etmek için açtığı kollar, umarız siyaseti düşmanlık zannedenlerin de kalplerini açar. Ve bugünden sonra gözlerini kör eden kini bir kenara bırakarak onlar da kollarını açarak kardeş olduğumuzu hatırlar.
