Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MERYEM GAYBERİ

Bir Cemaat’ten travmatik yapıya

CHP'nin başarısızlığına yıllardır çözüm bulmaya çalışan "derin aklın" en son formülü, Cemaat'le el ele verip CHP'nin makus talihini yenmek.
Eğri oturup doğru konuşalım. Bu ittifak Baykal'ın "kasetle" gittiği andan bu yana gittikçe belirleşen bir hal adı.

CHP'lilerin şiddetle reddettiği ama bariz bir şekilde görülen "CHP-Cemaat ittifakı" ne CHP'ye ne de Cemaat'e yarıyor.

***
Hem yerel seçimde hem de Cumhurbaşkanlığı seçiminde bu ittifakın başarısız olduğu aşikâr. Lakin bu başarısızlığı ne CHP ne de Cemaat sahipleniyor.

Cemaat, CHP'ye destek verdiğini haberlerinde, söylemlerinde, yazılarında açıkça dillendirse de CHP'lilerin büyük çoğunluğu bu tip bir "izaha" bile tahammül edemiyor. Hemen inkâra girişiyorlar.

Meclis'teki tartışmalarda da bunu gördük.
***
Nihayetinde CHP siyasi bir parti ve partiler, oy toplamak için pragmatik davranır. Normaldir. Lakin CHP'nin varoluşuna aykırı bu yaklaşımın CHP içerisinde büyük kavgalara neden olması kaçınılmaz.

"Çatı Aday" örneğinde de görüldüğü gibi en fazla kurultaya gidiyorlar ve tüm başarısızlıklarını veya tartışmalı ittifaklarını halı altına süpürüyorlar. Ne Cemaat'le kurulan ortaklık ne tape desteği ne de seçim yenilgileri CHP'yi bölmedi.
***
Bana asıl şaşırtıcı gelen, Cemaat'in CHP'yi destekleme kararına itiraz etmeden (İtiraz edenler zaten ayrıldı cemaatten) CHP için oy toplamaya çıkan "Başörtülü cemaatçi ablalar."

Tamam, burası demokratik bir ülke. Herkes desteklediği, sevdiği siyasi parti için oy isteyebilir. Ama başörtülü birinin, CHP için oy istemesi en başta CHP'nin kendi tabanını rahatsız ediyor.

Yıllarca başörtüsüne karşı savaş veren CHP'nin, şimdi hiçbir şey olmamış gibi başörtülü insanların kendileri için oy toplamasını yadırgamaları normal.

Zaten bütün bu konuları yazdık çizdik ve tartıştık. Asıl bundan sonrasının çok daha önemli olduğunu, Cemaat tabanının büyük bir travmayla baş başa kalacağı görülüyor. Zira kendi varoluşlarına bile tahammül edemeyen bir zihniyet için şimdi dini referanslarla destek toplamaya çalışmak veya onlara oy vermek bu travmayı derinleştiriyor. Bu çelişkilerle yaşamakta zorlandığını söyleyenleri bile işittim.
***

Tabandaki gerçekten samimi ve halis niyetlerle bir dini cemaate Allah rızasını gözeterek hizmet ettiğini düşünen, buna inanan insanlar için başka travmatik çelişkiler de var.

Mesela 17-25 Aralık sürecinden sonra hizmet ettikleri yapının, istihbaratçılıkla, casuslukla, ajanlıkla, mahremiyet ifşasıyla suçlanması ve bu suçlardan dolayı yargılanıyor olması da ayrı bir travma nedeni.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, Paralel yapılanmayla mücadele edeceğini ve bu konuda çok kararlı olduğunu artık herkes iyi biliyor. Ve Paralel yapılanmanın inlerine kadar girilip devleti başka ülkelere şikâyet edip kötüleyenlerin yargılanacağını da herkes biliyor.

Mahkeme süreciyle birlikte toplumu şaşırtacak başka gerçeklerin de ortaya çıkacağını tahmin ediyorum.

NOT: Cemaat'in zor durumdaki bankasına bile dini bir misyon yükleyip, neredeyse bankaya para yatırmayı imanın ölçüsü saymak, travmada gelinen ibretlik noktayı gösteriyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA