Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAİT GÜRSOY

Okullarda deprem sendromu

Van, Erciş ve çevresinde meydana gelen depremin ardından devlet, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlarımız tüm imkânlarıyla seferber oldu. Kamu kuruluşları, 1999 depreminden önemli dersler almışa benziyordu. Van depremine gösterilen reaksiyon, kayda değerdi. Hükümetin, hızlı müdahalesi, ülke çapında yardım kampanyalarıyla da destekleniyor. Kısacası, Türkiye bu acı olayda da her zamanki gibi kenetlendi.
Böylesine ağır bir bilançonun ortaya çıkmaması için halkımıza hazırlık eğitimleri verilmeli. Valilikler gönüllülere hem eğitim hem de malzeme temin ederek, mahalleler düzeyinde afete hazırlık birimleri oluşturmalı. Mahalle sakinlerine, hayat kurtarma yollarını öğretmek üzere, ilkyardımdan yangına müdahaleye kadar birçok konuda eğitim vermeli.
Van'da 14 Kasım'da okullar açılacak. Doğal olarak okullarımızda deprem sendromu yaşanacak. Deprem sonrası öğrenci ve velilerimizin yaşadığı huzursuzluk 2-3 ay sürebilir. Bu olağanüstü günlerde insanlarımızın birbirlerine anlayışlı davranması gerekiyor. Gençler karmaşık tepki verebilir. Bu psikolojik tepkilerde gençlere uzmanlar yardım etmeli. Öğrencilerimizle deprem konusunu doğru ve açık yüreklilikle konuşmalıyız. Yaşadıklarının doğal olduğunu ve herkesin başına gelebileceğini belirtmeliyiz.

Deprem eğitimi ve hayat
En önemlisi daima yanlarında olduğumuzu göstermeliyiz. Hatta okullarımızda deprem denetleme raporunu görülen bir yere asarak onları rahatlatmalıyız. Tabii ki bu önlemleri sadece okullarımız alarak, çocuklarımızı rahatlatmaya çalışmamalı. MEB gerçekçi ve güvenilir tedbirler alırsa, sanırım bu sendromu daha kolay atlatabiliriz. Okullarda önümüzdeki günlerde kargaşa yaşanabilir. Çocuklarımız gün boyu ailelerinden ayrı kalacak. Ya bir şey olursa? İşte bu soru nedeniyle, bugüne kadar tam olarak yapılamayan depreme karşı önlemler eğitimi, artık gerektiği gibi yapılmalı.
MEB'in programlamasıyla birlikte, okullarımızda depremle ilgili öğrencilerimize, okul dışında da insanlarımıza bilgiler sürekli gündeme getirilmeli. Şunu kabul etmeliyiz ki, hayat devam ediyor. Yaşamın getirdiği kuralları, yapmamız gereken işleri her an deprem olur diye erteleyemeyiz. Deprem coğrafyasında yaşama gerçeğini tüm insanlarımız kabul etmek zorunda. İnsanlarımızı, doğal afetler konusunda bilinçlendirmenin ne kadar önemli olduğu Van depreminde bir kez daha ortaya çıktı.
Ülkemizde deprem bilincini oluşturmak için, depreme duyarlılık çalışmalarını hayata geçirmeliyiz. Olası depremlerden en az etkilenip can ve mal kaybını en aza indirmenin etkili yolu, tüm toplumda deprem bilincini oluşturmaktan geçiyor. Bunun en temel aracı ise, insanlarımızın eğitilmesi. Bizler zaten birbirimize bağlı bir milletiz. En kötü ve acı günlerimizde hep birlikte olduk, bundan sonra da olacağız. Depremden korkmayalım, depremle yaşamayı öğrenelim. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar dilerim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA