Genç Siviller, 27 Mayıs'ı, 24 saat boyunca çeşitli etkinliklerle andılar. Kamuoyuna şöyle seslendiler: "Son 50 yılını, hesabı sorulamamış darbelerle geçiren bir ülkenin çocuklarıyız. Alparslan Türkeş'in, 'Sevgili vatandaşlar, dün gece yarısından itibaren bütün Türkiye'de, Türk Silâhlı Kuvvetleri memleketin idaresini ele almıştır' dediği açıklamanın üzerinden 50 yıl geçti. Radyolarda yükselen bu sözler, 10 yıl sonra bir mektup oldu, 20 yıl sonra siyah/beyaz TV ekranından konuşan bir general oldu. Yıllar geçti, bir MGK bildirisi şeklinde yazıldı, altına imzalar atıldı ve en sonunda internete düştü. Aslında sözler aynıydı, niyetler aynıydı, yapanlar aynıydı, sonuçlar aynıydı. Bunlar, kendilerini ülkenin tek sahibi görenler... 'Halkı başı boş bırakırsan, ya davulcuya varır, ya zurnacıya' anlayışını kendilerine hayat felsefesi haline getirenler...
Dünyada hiçbir zulüm, hiçbir adaletsizlik 50 yıl süremez, sürmemeli.
Darbeyi gerçekleştiren askeri cunta adına Genelkurmay Başkanı'nı; darbecileri yüreklendiren CHP adına, CHP'nin yeni genel başkanını; darbe düzeni için gerekli hukuki altyapıyı hazırlayan profesörler adına, İstanbul Üniversitesi rektörünü; darbe öncesi ve sonrası yayınlarıyla darbeye destek veren meslektaşları adına gazete genel yayın yönetmenlerini, 27 Mayıs mağdurlarından, onların yakınlarından ve 50 yıldır askeri vesayet altında yaşamanın bedelini başka darbelerle, idamla, işkenceyle, faili meçhul cinayetle, fakirlikle, adaletsizlikle ödemek zorunda kalmış bütün yurttaşlardan ÖZÜR DİLEMEYE çağırıyoruz."
