Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

YGS'de şifre tartışması

Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) konusunda, yeniden tartışma başladı. Kimileri, "şifre" uygulandığını ileri sürüyor, yetkililer ise, "Her aday için farklı bir kitapçık basıldı. Şifre yok" cevabını veriyor. Önce ileri sürülen "şifre" nin ne olduğunu anlatalım.
Üç çeşit şifre söz konusu:
1) Şıklar küçükten büyüğe sıralanınca, çakışan şık doğru cevap oluyor:

Alt alta düşen 6 rakamı, doğru cevap. ÖSYM Başkanı Prof. Ali Demir, bunun şifre olmadığını, şu sözlerle açıkladı: "Master kitapçığımızda, cevap şıkları küçükten büyüğe doğru sıralı. Basına dağıtılan kopyada, doğru cevabın yeri değiştirilmedi. Sadece yanlış cevapların yeri değiştirildi. Dolayısıyla, yeniden sıraya dizdiğinizde, sabit kalan ister istemez doğru cevap olmakta."
Basına dağıtılan kitapçıkta, bütün sorular bu yöntemle çözülebilseydi. Prof. Demir'in sözlerine kimse itiraz etmeyecekti. Ama 40 sorunun sadece 20'sinde bu yöntem mevcut. (Sadece, 20'sinde, doğru cevap sabit kalırken, yanlışların yeri değiştirilmiş.)
2) 40 sorunun 6'sında hem doğru, hem de yanlış cevaplar aynı yerde kalmış. Küçükten büyüğe devam eden sıralamaya dokunulmamış. Burada da, her zaman A şıkkı doğru çıkıyor. Bir başka ifadeyle, sıralama aynı kaldığında, doğru cevap her zaman A şıkkı.

3) Geri kalan 17 soru ve cevapta ise, hem doğru, hem yanlış cevapların yeri değiştirilmiş.

Görüldüğü gibi burada çakışma yok. Çünkü, yanlış cevaplar gibi, doğru cevap da yerinde kalmamış. Bu yüzden sıralamayı küçükten büyüğe yaptığınızda çakışma gerçekleşmiyor.

***

Zaten karışık olan bir sınav sistemini, daha da karışık hale getirmenin anlamı ne acaba? Bir şifre olsa, hepsine uygulanması gerekir. 40 sorudan 20'sine bir şifre, 6'sına bir başka şifre uygula, gerisini şifresiz bırak... Bu bana mantıklı gelmiyor. Bu yüzden, bir hile yapıldığını düşünmüyorum. Ama, bu fikrim, tam bir kesin kanaat değil. Çünkü, ÖSYM Başkanı Ali Demir'in açıklaması, kafaları karıştırıyor. Neydi bu açıklama: "Basına, tek bir nüshayı çoğaltarak dağıttık ve doğru cevapları yerinde bırakırken, yanlışların yerini değiştirdik"
Yukarıda, bunun böyle olmadığını izah ettim.
Daha ilk gün, ÖSYM Başkanı Ali Demir, tartışmaları kökünden kesecek bir yol benimseyebilirdi: Noter ve bilirkişiyi yanına alarak, tamamen tesadüfi yöntemlerle bin ya da iki bin kitapçığı seçer ve "şifre"yi bu kitapçıklar üzerinde uygulardı. Eğer söylediği gibi bütün kitapçıklarda doğru ve yanlış cevapların yeri değişmişse, şifre bir sonuç vermezdi.
Şimdi yapılması gereken şey budur. Kamuoyu bir an önce tatmin edilmelidir.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA