Hayvanlar bir gün kim daha çok çocuk doğurabilir diye çekişmeye başlarlar. Hep birlikte dişi aslana gidip danışırlar.
"Sen kaç çocuk doğurabilirsin?" diye sorarlar aslana.
"Bir" diye cevaplar dişli aslan. "Fakat ben, aslan doğururum."
Kıssadan hisse: Nitelik nicelikten önemlidir.

***
"Neden böyle yan yan yürüyorsun yavrum" diye sorar anne yengeç çocuğuna. "Düzgün yürüsene"
"Pekâlâ anne" diye cevap verir çocuk. "Sen önümden düzgün yürü, ben seni takip ederim."
Kıssadan hisse: Hareketler sözlerden önce gelir.

***
Aslanın biri, bir koyunu yanına çağırır ve nefesinin kokup kokmadığını sorar.
"Kokuyor" cevabını verir koyun.
Aslan kızar ve koyunu oracıkta parçalar. Daha sonra kurda seslenip yanına çağırır, ona da aynı soruyu sorar.
Kurt korkudan "Siz hiç kokar mısınız?" der. Ancak o da yağcılık yaptığı için aslanın öfkesinden kurtulamaz.
Sıra tilkiye gelmiştir. Tilki aynı soruya muhatap olunca, şu cevabı verir:
- Üzgünüm, üşütmüşüm. O yüzden burnum koku almıyor.
Kıssadan hisse: Akıllı kişi tehlikeli durumlarda konuşmaz.

***
Fareler bir araya gelip, başlarına musallat olan kediden kurtulma planları yapar. Herkes bir fikir söyler. En sonunda genç bir fare, kedinin boynuna çan takmayı teklif eder. Böylece kedi yanlarına yaklaşırken, fark edip kaçacaklardır. Bütün fareler bu teklifi alkışlarla karşılar. Köşede sessizce oturan yaşlı fare sorar: "Kafamı bir soru kurcalıyor. Aramızdan kim kedinin boynuna çanı asacak."
Kıssadan hisse: İyi bir plan yapmak, o planı gerçekleştirmek için yeterli değildir.
(Necla Sanlı'ya teşekkürler)