Ciddi bir hazırlık var. Hazırlığı yapanlar armatörü ve tersanecisiyle denizciler. 2005 yılında Türkiye'nin denizcilikten tam 15 milyar dolar kazanması için kollar sıvanmış. 2013 hedefini duyduğunuzda daha da şaşıracaksınız. Üç tarafı denizle kaplı olan ama bir türlü denizci olmayı beceremeyen ülkemiz, denizden 60 milyar dolar gelir hedefliyor dersem ne dersiniz? Bir çok hazırlık aynı anda yürüyor. Bir yandan, dev gemiler inşaa eden ve 1.5 milyar dolarlık siparişi hazırlamaya koyulmuş tersaneler artsın diye, Tuzla'ya ek yeni bölgeler üzerinde çalışıyor. Öte yandan sayıları 20 olan marinaların çoğalması için planlar yapılıyor. Uluslararası sularda taşımacılık yapan armatörler gemi üstüne gemi alıyor ve Türkiye, en yakın komşusu Yunanistan kadar denizci olabilmek için adeta sefere hazırlanıyor. Yunanistan geçen yıl denizden tam 100 milyar dolar kazanmış. Bizim bu rakamlara ulaşmamız hayal gelmesin size. Denizciler rüzgarı arkalarına almış görünüyor. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın tam desteği var. Biraz denize, biraz Kalkavanlar'a mikrofon tutmak için bugün Türkiye'nin en büyük tersanesini yaratan Kaşif Kalkavan'ın çocuklarından, Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan'ın ağabeyi Nevzat Kalkavan'la konuşuyoruz. Sektörün sevilen simalarından Nevzat Kalkavan, kalabalık seven, bütün dostları bir araya toplamadan tatile gitmeyen, içinden geldiği gibi konuşan bir deniz tutkunu.
* Sedef en büyük tersane haline geliyor. Tersanecilik serüveniniz ne zaman başladı?
Gemi inşaa sanayiine girişimiz 2000 yılında oldu. Sedef Tersanesi STFA'ya aitti. Satışa çıkardılar, biz de aldık.
* Sedef Tersanesi yılda kaç gemi yapıyor?
Tersanenin kapasitesi aldığımızda çok düşüktü. Yaptığımız yatırımlarla kapasiteyi aldığımızın dört misline çıkartmış olacağız şimdi. Sedef, yılda 8 gemi çıkartır hale geliyor. Daha önce bir buçuk gemi yapılabiliyordu yılda.
* Ne büyüklükteki gemiler bunlar?
2750 konteynerlik gemi dahi yapabileceğiz. Bu gemilerin boyu 250 metre boyunda. Şu anda tersanede 40 konteyner gemisi yapılacak. İlk altısına başladık. Daha önce yaptığımız 7 kızkardeş geminin kardeşi olacak.
* Bu gemileri kime yapıyorsunuz?
7 gemi bizimdi. Altısını da yine bizim filo için yapıyoruz. 1750 konteynerlik gemiler de yapıyoruz. Ama şöyle de bir durum var. Altı tanker ürettik. Altısını da yurtdışına sattık. Yani gemileri kendimize yapıyoruz ama isteyen olursa da satıyoruz.
MUAZZAM GELİŞME VAR
* Denizde bir kıpırdanma olduğunu gözlüyoruz. Tersanelerde milyar dolarlık siparişler var. Neler oluyor sektörde?
Bugüne kadar biz Türkiye'de küçük ve akıllı gemiler yapmak mecburiyetindeydik. Hem yapım süresi hem de finansman bakımından Uzakdoğu kadar ucuza gemi yapmamız mümkün değildi. Ama şimdi o kadar muazzam bir gelişme var ki. Türkiye artık hem gemi yapmasını öğrendi. Hem de bu gemileri ucuz yapmasını öğrendi. Gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında çok daha iyi gemi yaptığımız görülüyor.
* Türkiye'de çok büyük gemiler yapılamadığından, armatörler gemilerini genelde hep Uzakdoğu'da, Güney Kore ya da Japonya'da yaptırıyor. Siz bu talebi içeri çekebilecek misiniz yani?
Şu anda hiçbir tersanenin altyapısı Uzakdoğu'da yapılan büyük gemileri imal etmeye elverişli değil. Yani finansman olarak Uzakdoğu'yla rekabet etmek mümkün değil. Çok fazla teşvikleri var. Daha yeni Uzak Doğu'da imal edilen 60-70 bin tonluk gemileri yapabilir hale geldik.
* Kardeşiniz Deniz Ticaret Odası'nın en genç ve en eğitimli başkanı. Metin Bey, başkan olunca, şirketteki işleri kime kaldı?
Bu görevi muhakkak sektörde içimizden biri yapacak. Tabii iş gücü kaybı, maddi kayıp şirketimiz açısından olabilir ama sektöre faydası fazladır. Biz zaten profesyonelleşmeyi becerebilen bir şirketiz. Şirket yapımızda ben olmazsam olmaz diye bir şey yok. Ayrıca çocuklarımız yetişiyor. Hepsi denizcilik konusunda eğitim aldı. Büyük oğlum ABD'deki şirketimizde çalışmaya başladı. Ortanca oğlum bugün Metin amcasının bulunduğu şirkette pazarlama müdürlüğü yapıyor. Bizim sektörün bu kuşağındaki eğitim yüksekliğini ben başka bir sektörde göremiyorum.
