Şehir efsanesi gibi bir Şehir Üniversitesi lafıdır gidiyor. Sonunda dayanamadım ve nedir bu diye araştırmaya koyuldum. Öyle ya duymamış olmam da bana bir garip geldi. Çünkü bir şekilde bütün üniversitelerden mutlaka bir seminer, açılış vs daveti almışımdır. Bu Şehir Üniversitesi de neyin nesiydi ve niye hiç duymamıştık?
Oysa üniversite epey yol almış. İnternette çoktan hazırlamış oldukları bir sayfaları var ve aslında sormayı düşündüğüm bütün soruların da cevabı. Kurucu Vakıf, Mütevelli Heyeti, rektör ve yavaş yavaş oluşmaya başlayan akademik kadrosuyla üniversite hazırlıklarını epey sonlandırmış.
Kurucusu bir vakıf
Peki kim bu üniversitenin sahibi? Merak edip baktığımda kurucu olarak bir vakfın adını gördüm. Bilim ve Sanat Vakfı. Vakıf, 1986 yılında Ülker Grubu Yönetim Kurulu Başkanı olan Murat Ülker ile Mustafa Özel ve Fikri Kançal tarafından kurulmuş ve o günden beri de sanat, edebiyat, sosyal bilimler, felsefe, iktisat ve uluslararası ilişkiler alanlarında pek çok seminere ev sahipliği yapmış ve gençlere burs vermiş.
Belli ki Murat Ülker ve arkadaşlarının aklında bir üniversite kurma fikri daha bu vakfı hayata geçirirken varmış. Yani tam 24 yıl önce. Olgunlaştırması, istediği isimleri bulması ve aklına yatan bir ortamı oluşturması epey zaman almış.
Şehir Üniversitesi'nin kuruluş çalışmaları 2007 yılında başlamış ve 31 Mayıs 2008'de üniversite kamusal kimlik kazanıp Tophane'de kendisine bir ofis açarak faaliyete geçmiş. Dragos'ta düşünülen kampuse ait mimari çalışmalar da geçen yıl mayıs ayında başlamış.
Oltan Sungurlu da var
Peki öne çıkan isimler kimler? Açıkçası bir isim dikkat çekiyor. Çünkü kendisi aynı zamanda Murat Ülker'in holdingte kurduğu İstişare Konseyi'ne de başkanlık ediyor. Adalet eski Bakanlarından Oltan Sungurlu. Şehir Üniversitesi'nin Mütevelli Heyeti'ne de başkanlık eden Oltan Sungurlu'ya vekil olarak Abdulhalik Damar'ın ismini görüyorum. Üniversitenin rektörü ise Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya. Tarihçi- yazar Prof. Dr. Kemal Karpat da bu yeni üniversitenin akademik kadrosunda yer alan isimlerden. Denen o ki Şehir Üniversitesi özellikle Bilgi Üniversitesi'nden kadro transfer etmeye başlamış. Nitekim benim de bildiğim bir kaç ismin Bilgi'den ayrıldığını duyuyorum. Şehir Üniversitesi sitesinde, 'Niçin yeni bir üniversite' sorusuna kendisi cevap vermiş ve şöyle denmiş:
"Yeni bir üniversite yeni bir ruh, yeni bir fikir, yeni bir iddia demektir. Dünyamız da, ülkemiz ve bölgemiz de kaotik bir dönemden geçiyor. Kaostan kozmosa geçişin temel şartı, doğru şartı, doğru bilginin üretim ve paylaşımıdır. Üniversite kurumuna bu bağlamda çok kritik bir görev düşmektedir."
Birbiri ardına ilginç seminerler düzenleyen Bilim ve Sanat Vakfı'nın yakın dönemde ev sahipliği yapacağı toplantılarda, 'Türk Anayasal Düzeni, Seküler/ Post-Seküler Çağda Kimlik ve Kültür, İbn Rüşd ve Felsefesi, İslam'da Hukuk- Ahlak İlişkisi, Osmanlı Millet Sistemi, Osmanlı'da Kadın Olmak ve Osmanlı-Türk Modernleşmesine Temel Yaklaşımlar' konuları gözüme çarpıyor.
Bir üniversitenin daha hayata geçmesi güzel. Hayırlı olsun diyelim.
Forbes Dergisi'nin 'En Zengin 100 Türk' listesine 2.1 milyar dolarlık servetiyle 5'inci sıradan giren 51 yaşındaki Murat Ülker'in sosyal sorumluluk meselesine hayata geçen üniversite ile çok daha ciddi bakmaya başladığını da düşünmeden edemedim.
