Dün Ergo Sigorta'nın İcra Kurulu Üyesi Sedef Korkmaz'dan ilginç bir araştırmanın sonuçlarını dinledik. Türkiye'ye 350 milyon euroluk yatırım yapan Ergo'nun sahibi dünyanın önde gelen reasürans firmalarından Münich RE.
Denilen o ki, Ergo, San Francisco depremi ve 11 Eylül felaketinde büyük hasar ödeyen ve gücünden hiçbir şey kaybetmeyen sigorta şirketi olarak büyük dikkat çekiyor.
Ergo Türkiye, global güçlerinin farkında olarak, Türkiye'de sigorta pazarının neden daha büyümediğine ya da nasıl büyüyebileceğine ilişkin fikir sahibi olmak için bir araştırma yaptırmış. Merak ettikleri şu. Sigorta sektörünün en önemli unsurları olan güven, güç ve risk insanlar için ne anlama geliyor.
Bu soruya cevap bulmak için Türkiye genelinde kentsel nüfusu temsil eden ve aralarında İstanbul, İzmir, Ankara, Gaziantep, Bursa, Erzurum, Kayseri, Samsun ve Van'ın da bulunduğu 12 ilde 1020 kişiyle telefon görüşmesi yapmışlar.
Doğrusu araştırmanın sonuçlarını dinlerken beni en çok güç konusunda kadının ve erkeğin ne kadar birbirinden ayrı düşündüğü, önceliklerinin ne kadar farklı olduğu konusu etkiledi.
Tamam Türk halkının yüzde 46'sı için güç kavramı para ve maddi güç anlamına geliyor. Ama kadınlara, 'sizin için güç ne demek' diye sorulduğunda alınan cevap 'sağlık' olurken, erkekler 'güç nedir' sorusuna, 'para' karşılığını veriyor.
Öyle görünüyor ki kadınlar kendilerini en güçlü hissettikleri zaman, 'sağlıklı oldukları zaman' ve araştırma ortaya çıkarmış ki, kadınlar için mutlu oldukları zaman da ikinci sırada yer alacak kadar büyük önem taşıyor.

Ev en güvenli ortam!
Soru, 'Kendinizi en az güçlü hissettiğiniz zaman' şeklinde olduğu zaman ise hem kadın hem de erkek ilk sırada, 'sağlıkla ilgili sorun olduğu zaman' cevabını vermiş. Kadınlarda, mutlu/keyifli olmama ikinci sıradayken, erkeklerde ikinci sırada yine 'parasızlık' yer almış.
Sedef Korkmaz, genel olarak Türkiye'de sigorta sektörünün büyümesine yardımcı olmak istediklerini söylüyor ve bu nedenle de halkın güç, güven ve risk hakkındaki düşüncelerini anlamaya çalışmanın en öncelikli amaçları olduğunu anlatıyor.
Güven konusunda da araştırmayla öğrendikleri sonuçlar şöyle. Kadınlar kendilerini eşlerinin yanında güvende hissediyor ve eşlerine daha fazla güven duyuyor. Gerek kadın gerekse erkek, kendinizi yanında en güvende hissettiğiniz kimdir sorusuna, yüzde 45 gibi büyük bir oranda 'eşim' cevabını veriyor. Türk halkının yüzde 92'si kendini en güvende hissettiği yer için de 'ev' i gösteriyor.

Evlenmek risk demek!
Risk konusu da önemli. Ne de olsa hep deniyor ki Türk halkı risk almayı sevmiyor. Zaten araştırmada katılımcılara şimdiye kadar aldıkları en büyük riskin ne olduğu sorusu sorulunca, yüzde 42 gibi yüksek bir oranda, 'risk almadım' cevabını vermiş. Özellikle kadınlar, gençler, bekârlar ve düşük gelir grubunda olanlar hiç risk almıyorlar.
Bu arada evlenmek halkın yüzde 12'si için en büyük risk! Araştırma sonucu böyle diyor. Evlenmek konusunu riskli bulanların oranı kadınlarda yüzde 61 iken, erkeklerde bu oran yüzde 48!

Borsa kumar demek!
Ve ne yazık ki Türk halkı için borsa demek kumar demek. En riskli üç konu sorulduğunda, 'borsada oynamak', 'Çok iyi tanımadığı bir insana güvenmek' ve 'önemli bir sırrını paylaşmak' en riskli üç konu olarak öne çıkmış. Yani borsaya, tasarruflarını değerlendirmek ve geleceğini planlamak için girmek gibi bir düşünce Türk halkına çok uzak.