Bu yıl 50'nci yılını kutlayan ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Atlantic Council'in biri Coca-Cola Başkanı Muhtar Kent olmak üzere üç önemli isme vereceği ödül için yolumuz Washington'a düştü.
Kaldığımız otelde davete saatler kala müthiş güvenlik önlemleri alınmaya başladı. Nedeni ABD Başkan Yardımcısı Joseph Biden'in de yemeğe katılacak ve de konuşma yapacak olmasıydı. Aslında gala yemeğinin davetlileri arasında sadece Biden değil, bir birinden ünlü politikacı, işadamı ve kanaat önderi de vardı.
Birbirinden ünlü davetliler!
Hemen gözüme çarpanlar arasında size İspanya'nın eski Devlet Başkanı Jose Maria Aznar'ı, Pakistan eski Başbakanı Şevket Aziz'i, Lübnan'ın suikasta kurban giden başbakanı Refik Hariri'nin oğlu Baha Hariri'yi, Türkiye'den kuruluşun Uluslararası Danışma Kurulu'nda da yer alan Güler Sabancı'yı, Coca-Cola Başkanı Muhtar Kent'i ve ABD'nin eski Genelkurmay Başkanı Colin Powell'ı ve gecenin destekçilerinden Anadolu Endüstri Holding Başkanı Tuncay Özilhan'ı sayabilirim.
İşdünyasında liderlik ödülü Kent'e
Yaklaşık 61 ülkenin Namık Tan başta olmak üzere Büyükelçileri dahil 800 davetlinin toplandığı salonda Atlantic Council bu yıl, iş dünyasında liderlik ödülünü Muhtar Kent'e, orduda liderlik ödülünü NATO Avrupa Müttefikleri Birliği Komutanı ABD'li Amiral James Stavridis'e ve sanatta liderlik ödülünü de dünyanın yaşayan en önemli tenorları arasında yer alan efsane İspanyol sanatçı Placido Domingo'ya layık görmüş.
Alkışlar Obama hükümetine!
Her şeyden önce dünyanın gündemini alt üst eden ünlü terörüst Usama Bin Ladin'in başarılı bir operasyonla öldürülmüş olmasının yankıları seçkin davetlilerin katıldığı salonda da büyük yankı buldu. Öyle ki ilk onur konuşmasını yapan ABD Başkan Yardımcısı Biden'in sözleri alkışlarla kesildi. Biden başarılı operasyondan söz ederek senatoda 16 kişiye bilgi vermiş olmalarına rağmen hiçbir sızıntının olmadığını anlattı ve dünyanın artık daha güvenli bir yer haline geldiğini söylediğinde alkışlar başladı. Biden, dünyada saklanacak hiçbir yer olmadığını bir kez daha vurgulayıp, dünyanın birbirine ihtiyacı olduğundan dem vurdu ve sözünü Avrupa Birliği'ne getirdi. Başkan Yardımcısına göre güçlü bir Avrupa'nın güçlü ABD için olmazsa olmazdı ve NATO da insanlık tarihinin en büyük askeri işbirliğiydi. Bundan sonraki hedefleri Rusya ile yeni ilişkiler geliştirmek ve Rusya'nın Dünya Ticaret Örgütü'ne girmesini desteklemekti.
Amiral: Bu ödül 150 bin asker adına!
Kısaca düşünce kuruluşunun bu önemli ödülünü alan üç ismin yaptığı konuşmalardan da söz etmek istiyorum. Senatör Chuck Hagel tarafından takdim edilen ve babasının Menemen doğumlu olduğunu öğrendiğimiz Amiral James Stavridis de Afganistan, Libya ve Balkanlar'da görev yapan ve korsanlara karşı savaşan 150 bin NATO askeri adına ödülü kabul ettiğini söylediği konuşmasında uzun uzun NATO'nun ne büyük bir güç anlamına geldiğini anlattı. Öyle ki dünya gayri safi milli hasılasının yarısını yani 32 trilyon dolarlık bir ekonomik gücü bünyesinde barındıran NATO, Amiral Stavridis'e göre Libya'ya yaptığı müdahale ile ülkenin daha iyi bir geleceğe doğru ilerlemesinin yolunu açacaktı. Bu arada amiral, sadece Libya'ya 5 bin sorti yaptıklarını, 2 bininin bombalama olduğunu ve ABD'nin sadece istihbarat verdiğini, Avrupalılar'ın ön planda olduğunu anlattı.
Kent'in altın üçgeni!
Salondaki Türkler için gurur kaynağı olan Muhtar Kent'in takdimi ise ünlü televizyoncu Charlie Rose tarafından yapıldı. Kent'in diplomat babası için Yahudileri soykırımdan kurtaran 'Türkish Shindler' ifadesini kullanan Rose, Kent'in Coca-Cola gibi sihirli bir formülü olan bir şirketi, başta çok çalışmak olmak üzere sihirli formülleriyle mükemmel yönettiğini söyledi.
Peki Muhtar Kent'in konuşmasında ön plana ne çıktı? Ödülü tüm dünyadaki Coca-Cola sistemi içinde yer alan 700 bin kadın ve erkek adına aldığını söyleyen Muhtar Kent ise 206 ülkede bulunan Coca-Cola'nın dünyanın dördüncü büyük özel sektör şirketi olduğunu, altın üçgen adını verdiği ve kamu, iş dünyası ve sivil toplum işbirliği ile daha iyi bir geleceğe yöneleceklerinin altını çizdi.
Colin Powell'ın özel takdimi!
Kuşkusuz opera dünyasının en önemli ismi Placido Domingo ve ABD eski Genelkurmay Başkanı Colin Powell, Domingo'yu takdim etmek üzere sahneye geldiğinde çok güzel bir tanım yaptı onun için. 'Yalnız sanatı için değil yüreği için sevilen bir adam' Placido Domingo, dünyanın felaket yaşayan ülkelerine yaptığı destek seyahatleriyle de tanınıyor. Sanatçının aldığı ödül için, 'Müzik, tiyatro yani sanatın herhangi bir dalını sevenler adına alıyorum' demesini çok sevdim ben.
