Fiat CEO'su Ali Pandır'la Venedik Bienali'ni dolaşırken, Türkiye'den pazar lideri olduklarına ilişkin bir haber geldi. Pandır mutluydu ama nedense daha çok ucu çevreye dokunan projeleri anlatmayı tercih etti bize.
İşte böylece öğrendim ki Tofaş'ın Bursa'da kurulu fabrikalarının çatıları yakında güneş enerjisiyle elektrik üretmeye başlayacak. İlk duyduğumda aslında şaşırdım. Çünkü evet, evlerde güneş enerjisi kullanılıyor ama sadece su ısıtma amacıyla. Türkiye'de güneş enerjisinden üstelik de çatı üstünden elektrik üretilmeye başlandığını sanmıyorum. Ama tabii dünyada bunun çok örneği var, hatta şimdilerde bizde de evlerde elektriği bu yöntemle üretmek için pazı güneş enerjisi panellerin ithal edilmekte olduğunu duyuyorum. Çatısı fabrika üreten bir fabrika ise Türkiye'de bilmiyorum.
Bu projeler beni şahsen heyecanlandırıyor çünkü ülke olarak ne yazık ki sahip olduğumuz güneşi ve rüzgarı yeterince kullanmadan doğaya tahribatı daha kuvvetli olan diğer enerji kaynaklarına yoğunlaştığımızı düşünüyorum.
Ali Pandır ve ekibi böyle bir teklif gelince çok heyecanlanmışlar. Teklifi zaten enerji konusunda işbirliği yaptıkları bir İtalyan şirketi yapmış. Güneş enerjisi panellerini Tofaş'ın Bursa'daki yaklaşık 500 bin metrekare alanı kapsayan çatılara yerleştirme önerisinde bulunmuş. Yani Tofaş, fabrikasının çatılarını elektrik üretimi için kiralayacak.
Çatılar eskimişti üstelik!
Ali Pandır, projeyi incelediklerini söylüyor ve "neden olmasın" diyor. Neticede Tofaş Fabrika 40 yıllık bir fabrika yani çatıları eskimiş. Pandır, yenilemeyi düşündükleri çatıların üstünü şimdi güneş pili ile kaplamanın kendileri açısından hem yenime maliyetten kurtulmak hem de çevreci bir projede işbirliği yapmak açısından son derece iyi bir fikir olarak görüyor.
Yapılan hesaplamalarda her 15 bin metrekarelik alanın 1 megawatt saat elektrik üretebileceği, günde 7 saat kadar güneş alan çatının 7 megawat saat enerji üretebileceği ortaya çıkmış, yani toplamda çatıdan ortalama günde 25 megawatt elektrik enerjisi üretmek mümkün.
Gazla çalışan oto ne zaman?
Ali Pandır ile doğalgazla çalışan araçlar konusunda da sohbet ettik ve yaklaşık 6 yıldır Türkiye'de üretip yurtdışına ihraç ettikleri bu araçların Türkiye'de satışının önündeki engelleri konuştuk. Hem ticari araçlar hem de yurtdışında Fiat'ın örneğin Punto ve Panda gibi binek otomobiller yıllardır doğalgaz ile çalışıyor. Bu araçların satışında en büyük sorun doğalgaz satın alacak istasyonların yokluğu. İtalya'da istasyon sayısı 800'ü bulmuş.
Pandır, gaz hattının yanındaysa bir istasyonun boruyla gelebileceğini, değilse kamyonla getirip depolamak gerektiğini anlatıyor. Ama tabii böyle bir istasyonu kurmak biraz pahalı, yaklaşık 200 bin euroyu buluyormuş. Bir dönem Türkiye'de gazla çalışan taksiler yapılmış ama devamı bu sebeplerden dolayı gelememiş.
Bildiğimiz kadarıyla Kayseri ve Konya'da belediyeler doğalgazla çalışan otobüsler kullanıyor. İstanbul'da da otobüslerin doğalgaza geçiş planı var ama henüz net bir haber yok. Doğalgazla çalışan bir otomobil her 1 km'de 12 kuruşluk yakıyor. Dizelle 16 kuruş, LPG ile 20 kuruş ve hazır olun benzinle tam 30 kuruş yakıyor. Gördüğünüz gibi en ucuzu doğalgaz. Pandır, benzin motoruna göre dizel motorun 3 bin 200 lira daha pahalı olduğunu, gaz motorunun da benzinli olana göre 5 bin 500 lira pahalı olduğunu söylüyor. Yani aslında benzinin alternatifi LPG. Doğalgaz dizelin alternatifi olmak zorunda. Ama arada 2 bin 200 lira fiyat farkı var. Dizel daha ucuz.
İşte bu nedenle devletin desteği, vergi kolaylığı şart.
Mesela ÖTV'yi düşürmek gibi. Otomotivciler yaz aylarında tüketmediği halde Türkiye'nin dışarıya sabit bir doğalgaz parası verdiğini ve devletin 1 milyar dolar yıllık para verdiği gerçeğinden hareket ederek, hiç değilse yaz ayları gazın fiyatını düşürüp yazın gazla çalışan kışın da benzinli ya da dizelli araçların önünü açmasını istiyor ve lobi yapıyor.
Bakalım hükümet bu çağrıyı ne zaman duyacak?
