Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

III. Richard'ı 10 bin kişi neden izleyemedi?

Türkiye'de özellikle ekonomi alanında müthiş gelişmeler yaşanıyor. Öyle ki 10 yıl önce, istikrarsızlıktan ve anlık gelişmelerden şaşkına dönmüş yabancı yönetici ve ekonomi otoritelerine mikrofon tuttuğumda hayal kırıklığı yaratan yorumlar alırdım.
Oysa bugün aynı çevrelerden müthiş yorumlar duymak sıradanlaştı. Hepsi ağız birliği etmişçesine Türkiye'deki yatırım ikliminin muhteşemliğinden, vizyoner bir iktidarın 2023 hedeflerinden hoşlandıklarından, genç nüfusun müthiş potansiyelinden söz edip duruyor. Daha da ilginci kendi ülkelerini yerin dibine batıran cümleler kurmaktan çekinmiyorlar.
Peki gelişme tek yönlü yaşanabilir mi? Tabii ki hayır. Türkiye ekonomideki büyümeyi, eğitimden sağlığa, kültür sanattan, spora yaşamın tüm alanlarında göstermek zorunda.
Öyle oluyor mu? Bu soruya sağlık için kesinlikle evet diyebilirim ama diğer alanlar için söylemek henüz çok erken galiba.

Salon 580 kişilik!

Bunu en son III. Richard oyununu izlemek üzere yapımı geçen yıl tamamlanan Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'na gittiğim akşam hissettim. Bakın, III. Richard, sadece Hollywood'un en başarılı aktörlerinden biri yani Kevin Spacey oynadığı için değil, Sam Mendes yönettiği ve Shakespeare'ın en ünlü oyunlarından biri olduğu için de müthiş ilgi gördü Türk seyircisinden. Bilet almak isteyen yüzlerce insan gişede hayalkırıklığı olmuştu. Niye biliyor musunuz? Çünkü Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nun sadece 580 koltuğu var. Oyun 5 gün oynanacaktı ilk başta. Özellikle bilet bulamayan öğrencilerin talepleri, İKSV ve oyuna sponsor olan Vodafone şirketinin gayretiyle, III. Richard yönetiminden bir gün ekstra kopartılmasını sağladı ve neticede bu müthiş oyunu Türkiye'de 3480 kişi izledi.
Şimdi sıkı durun. Size bu oyunu Yunanistan'da 3 günde kaç kişinin izlediğini söyleyeceğim. Tam 27 bin kişi! Evet, 9 bin kişilik açık hava tiyatrosu Epidauros bu iş için harika bir mekandı. Kısacık 3 günde bu muhteşem oyun on binlerce insana ulaştı.

Sahne derinliği yok!

Peki 2010 yılında kültür başkenti olmuş bir şehre, 600 kişilik tiyatro sahnesi yakışıyor mu? Öğrendim ki oyunun yöneticileri İstanbul'a önceden gelmiş ve olası salonları dolaşmışlar. Ne yazık ki tepesinde kongre salonu yazan Sütlüce'deki salonun sahne derinliği olmaması nedeniyle tiyatro oyunu oynamaya müsait olamamış. E bir de elimizde kangrene dönüştürdüğümüz AKM var. Açık olsaydı 1200 kişilik bu salon sayesinde 7 bin 200 kişi III. Richard'ı izleyebilirdi. Ama AKM'nin açılmasını artık hayal bile edemiyorum.
Netice itibariyle İKSV hakikaten müthiş bir iş başardı. Kendi evinde yani Londra'da daha üç ay önce başlamış bir oyunun İstanbul'da oynaması müthiş. Bülent Eczacıbaşı oturduğu koltuğun hakkını veriyor. Vakfın genel müdürü Görgün Taner ve yardımcısı Ömür Bozkurt çabalarına tanık oluyorum zaten. Sponsorluk da önemli oluyor böyle önemli girişimlerde. Vodafone Genel Müdürü Serpil Timuray'ın bu işin olmasına imkan sağlayan oluru, İKSV yönetiminin başarılı girişimiyle birleşince sonuç güzel oldu ama ne yazık ki salonsuzluktan binlerce izlemek isteyen tiyatrosever de izleyemedi.
2023 Türkiyesi için iddialı hedefler koyan Türkiye'nin kültür sanat hayatında yeni pencereler de açılacaksa, bence başta Başbakan Erdoğan olmak üzere Büyük Şehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın ajandalarında öncelikli konulardan biri de bu olmalı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA