Coca-Cola Başkanı Muhtar Kent'in başının çok kalabalık olduğunu düşünüyorum ama her şeye vakit bulabiliyor. Bu hafta başı ABD'nin Georgia Eyalet Valisi Nathan Deal ile birlikte ABD'li yaklaşık 20 kişilik işadamı ve akademisyen grubunu İstanbul'da kanaat önderleri, iş dünyası ve hükümet üyeleriyle buluşturdu.
Rahmi Koç Müzesi'nde Vali Nathan Deal ve beraberindeki heyet onuruna düzenlenen akşam yemeğinde katılımın çok üst düzey olması dikkatimi çekti. Bakanlar Zafer Çağlayan ve Egemen Bağış ile başta Rahmi Koç, Tuncay Özilhan, Ahmet Çalık, Ali Koç olmak üzere iş dünyasının önemli pek çok ismini buluşturmayı başaran Muhtar Kent, devletler arası diyaloğun ötesinde ABD'nin eyaletleri ile İstanbul, Ankara ve Mersin gibi öne çıkan şehirlerin ilişki kurmasını önemsiyor. O nedenle de böyle bir gezi düzenleyerek, hayatında ilk defa Türkiye'ye yolu düşen Georgialı heyeti etkilemeye, bu seviyede kurulacak ilişkilerin sonuçlarının çok daha başarılı olabileceğini anlatmaya çalışıyor.
Muhtar Kent'e davette ne gibi sonuçlar beklediğini sorunca bir 15 gün beklememi istedi ve sonra Amerikan Çin İş Konseyi Başkanı olarak ABD'nin eyalet valililerini toplayıp Çin'e nasıl götürdüğünü ve başarılı sonuçlarını anlatmaya koyuldu. Yani Kent bu bakış açısıyla, hem Coca- Cola'nın evi Georgia'da aktif olarak ikili ilişkilerin kurulması için çalışıyor, hem de ikinci evim diye nitelediği Türkiye ile ABD eyaletleri arasında ticari ve sosyal ilişkilerin artmasını sağlamaya çalışıyor.
Bakan Çağlayan, ABD'de 2.2 trilyon dolarlık ithalatın yüzde 60'ını gerçekleştiren 6 eyaletin Türkiye için çok önem taşıdığını, Georgia'nın da bunlardan biri olduğunu söylüyor. Türkiye'ye olan yatırımlarda ABD, Hollanda'dan sonra ikinci sırada geliyor. Bakan Çağlayan, haklı olarak diyor ki isteriz ki ABD birinci olsun. Georgia ile Türkiye arasındaki ticaret dengesi pek iyi değil ama Çağlayan, Georgia Valisi'ne defteri kapatmak istemediklerini ve ticaretin daha çok geliştirilmesini istediklerini söylüyor. O nedenle de davetin ertesi günü, heyetle Ankara'da bir toplantı yaparak, somut adımlar atılması için büyük çaba sarf etti.
Toplantıda dikkatimi çeken bir diğer konu, Koç ve Sabancı Üniversitesi'nin rektörleriyle birlikte bu davete gösterdikleri önemdi. Masada yanımda Georgia eyaletinden bir üniversitenin üst düzey yöneticisi oturuyordu ve üniversiteye daha çok Türk öğrenci kabul etmek istediklerini söyledi bana. Sanıyorum yakında Georgia ile Türkiye arasında akademik düzeyde de bazı girişimler olacak.
