Geçen hafta Türkiye'nin iki büyük GSM şirketi arasında cereyan eden 4G rekabetini ve yaptıkları testlerin farklı sonuçlarının algılanışına ilişkin bir yazı yazmıştım. Sonrasında Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Koray Öztürkler ile biraz daha sohbet ettim. Öncelikle bu farkın 4G'nin gelecekte sağlayacağı hızları gösterebilmek için mühendislerin öngörülü davranmasından ve en yüksek hızları sağlayacak demo senaryoları için izin müracaatı yapmış olmalarından kaynaklandığını öğrendim.
Özetle Turkcell, aldığı izin sonucunda LTE Advanced adı verilen teknolojinin bütün yeteneklerini kullanmış ve neticede 891.6 Mbps hıza ulaşmıştı. Böylece Türkiye'nin mobil internet hız rekoru da kırılmış oldu.
Ama açıkçası bugün 4G'den değil yüzücülerimizi ilgilendiren konulardan söz etmek istiyorum. Koray Öztürkler ile telefonda 4G muhabbeti yaparken Barselona yolcusu idi. Şirket olarak bireysel destek verdikleri yüzücü Ediz Yıldırımer'i 15'inci Dünya Yüzme Şampiyonası'nda izlemeye gidiyordu. Açıkçası o dakika 4G sohbetini bırakıp yıldırım hızıyla yüzme şampiyonasını konuşmaya geçtim. 6 yaşındaki oğlumla 28 Temmuz'dan bu yana her bulduğumuz fırsatta dünyanın en hızlı yüzücülerini izledik. Özellikle Çinli Sun Yang'ın her yüzüşünde biz de nefesimizi tuttuk.
Gönül istiyor ki Türkiye futbol dışındaki spor dallarında da kendini gösterebilsin ama ne seyirci anlamında, ne şirketlerin ilgisi anlamında ne de çocukları bu sporlara teşvik anlamında iyi bir noktadayız. Ama son birkaç yıldır ülke olarak farkındalığımızın da ilgimizin de arttığını söylemeliyim. O nedenle 1500 metre serbest stilde 30'uncu olarak elenmiş olsa da Ediz Yıldırımer'in bu şampiyonaya katılmış olması önemli. Turkcell, 2020 hedeflerine de ciddi destek atıyor. Bakanlık himayesinde yüzme ve atletizme 28 milyon liralık destek vermeleri bir yana, dünyanın bir numaralı yüzücüsü Michael Phelps'in de antrenörü olan Bob Bowman ile anlaşma yapılmasının önünü açmaları son derece önemli gelişmeler.
Düşünsenize Phelps'i yetiştiren Bob Bowman ve ekibi Türkiye'nin milli takımların baş danışmanlığına getirildi. İstanbul, Ankara, Bursa, Kayseri, Trabzon ve Bolu'daki Olimpik Performans Merkezleri'nde yetenekli yüzücülerin önünü açacak çalışmalar başlamış oldu.
Öztürkler, hedefin her iki branşta 18 bin olan lisanslı sporcu sayısını önce 80 bine, 2020'de ise 200 bine yükseltmek olduğunu söylüyor.
Doğrusu Bowman'ın da adını duyduktan sonra Türkiye'nin önümüzdeki 5 yılda futbol dışındaki alanlarda da başarılı sporcularıyla kendinden söz ettireceğine inanmaya başladım.
Ramazan Bayramınız kutlu olsun. Huzurlu, barış dolu, mutlu nice bayramlara.
