Türkiye'nin en iyi haber sitesi
RASİM OZAN KÜTAHYALI

Cemaatin ırkçı nefret suçları

Gülencilerin Şii halkına yönelik nefret söylemi ve düşmanlık konusunda çok ileri bir noktada olduğunu dün yazmaya başlamıştım. Kaldığımız yerden devam edelim.
Samanyolu TV'nin sunumunda "İran'da kaydedilen bu görüntülerde tuhaf cümleler kuruluyor" deniliyor. Ancak konuşan kim olduğu belli olmayan kişi Farsça değil, Arapça konuşmakta. Sözde İranlı Ayetullah İran'da Farsça konuşan halka yönelik Arapça mı konuşuyor?

***

Bu görüntülerin Gülenistler tarafından Şiileri dışlamak ve kötülemek için işlevsel olarak kullanıldığı çok açık. Öte yandan Sünni Türkleri Şii İranlılara karşı kışkırtmayı amaçlayan bu operasyonda kasıtlı tarihsel hatalar da yapılıyor.
İran onuncu yüzyıla kadar Sünni mezhepti.
Sünni imamların çoğunluğunun İranlı olduğu biliniyor.
İranlıların Şii olma tarihi Safevilerden sonra hız kazanmıştır.
Gülenistlerin nefret yaratmak için kullandığı iddianın doğru olması için İslam'ın doğuşundan günümüze kadar İranlıların Şii olması gerekirdi.
Gülenistlerin İran ve Şiilere yönelik dışlayıcı nefret söyleminin daha çok örneği var.
Gülenistlerin İran'a ve Şiilere yönelik nefret söyleminde araç olarak kullandıkları argümanlardan biri de Mut'a olayıdır. Bu konuda Gülenistler işi nerdeyse fanteziye vardırmaktadır.
Şii halkının ahlaksız ve namussuz olduğu gibi imalara kadar varan çirkin bir dil kullanılmaktadır.
Mesela bir cemaat gazetesinin manşetten duyurduğu bir yazıda şöyle yazmaktadır:
İran cumhurbaşkanlarından Rafsancani, 90'lı yıllarda gençleri mut'aya teşvik eden hutbeler okumuştu. İran resmi makamlarının, mut'a araştırmalarında, sonucuna ulaşılmıştı. Bu da mut'amut'anın bazı Şiiler'in iddialarının aksine istisnai bir uygulama olmadığının nişanesi. Bugün İran'da 10 milyon civarında insan mut'ayla cinsel birliktelik yaşıyor. Hal böyle olunca sorumlulukları olan evlilik kurumuna herkes uzak duruyor.
4-5 saatlik yla dünyaya gelen ve kimsenin sahip çıkmadığı çocuklar ortada kalıyor. Çoğu mut'a süresi bittikten sonra doğan bu zavallı bebekler, cinsel heveslerini tatmin edip terk eden babalarınca reddediliyor; bakımları üstlenilmiyor. Karnındaki bebekleriyle terk edilen binlerce annenin göz yaşartıcı akıbetleri içler acısı.
Talihsiz mut'a kadınları, sokaklarda ve izbe evlerde sefalet içinde yaşamaya mahkûm ediliyor. Küçük çocuklarının ellerinden tutup caddelerde erkekleri durdurarak kendilerine mut'a yapması için yalvaran kadınların görüntüleri, yazık ki İran ve İranlılar için alışılmış enstantaneler.
Mut'a bahanesiyle İranlılara ve Şiilere yönelik nefret propagandasını fantastik örneklerle sürdürüyor Gülenist yazar... Hatta Meşhed şehrinde El-Rızavi Örgütü tarafından açılan genelevin kuruluş gayesi ilanda şöyle anlatılmaktadır: "Örgütümüzce açılan genelev, İmam Rıza'nın türbesini karılarından uzakta kalarak ziyaret eden kardeşlerimizin ruhaniyet ortamlarını ve kalp rahatlığını temin etmek içindir."
Üstelik "Besmele" ile başlayan bu ahlaksız ilanda mut'a "12-35 yaş arası bacılarımız" sürelerine göre fiyatlar belirtilmekte, denilerek çalışmaya (fuhşa) davet edilmektedir.
Bu nefret dolu metin şöyle bitiyor: ...bu ülkenin gövdesini kemirirler ve ülkenizi Acem şeytanlarına teslim ederler. Acem şeytanları deyimi artık ırkçı nefret söyleminin uç noktasıdır. Cemaatin yayın organlarında yazan ve insan hakları konusunda duyarlı kalemleri uyarıyorum. Uçuruma doğru sürükleniyorsunuz.

"10 milyon kişinin Mut'a sebebiyle evlilikten daima kaçındığı"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA