Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Cemaat'in 11 Eylül'ü

İlk günden gönderildi, bir solukta okudum. Ancak yazmak için beklemeyi tercih ettim. Anlık tepki vermek yerine analitik tepki vermek için. Sözünü ettiğim, Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı tarafından kaleme alınan kitap.
"Haliç'te Yaşayan Simonlar... Dün Devlet. Bugün Cemaat."
Avcı'yı tanımam. Sohbet etmişliğim bile yok. Sadece, kamuoyunu sarsan olaylardaki rolü ve sürpriz çıkışları ile hafızamda yer etmiş o kadar. Ancak yazdığı kitap, çeşitli yönlerden değerlendirilmeyi hak ediyor. "İçerik, zamanlama ve amaç!" bakımından.
Kitap, iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde, "Devlet" ikinci bölümde "Cemaat" analizi dikkati çekiyor. Kariyerli bir polis şefinin emeklilik günlerinde baskıya vermeyi planladığı, devlet algısını ve deneyimlerini içeren notları, ilk bölümde buluyorsunuz. Cemaat ile ilgili hükmün ise sonradan kurulduğu, biraz da aceleci biçimde etkileyici ikinci unsur olarak kitaba eklendiği izlenimi ediniyorsunuz. Birinci bölümde, çekirdekten yetişen bir emniyet görevlisinin yükseliş öyküsünü, anılarını, devletin çalışma yöntemine ilişkin gözlemlerini, kendince geliştirdiği çözüm önerilerini okuyorsunuz. Bu bölümde, ustaca kurgulanmış "muhafazakâr" tonları, 28 Şubat sürecinin risklerine rağmen çocuklarını cemaat markalı özel okullarda okutan baba figürünü görüyorsunuz. Lakin bu vurguların, ilerleyen sayfalardaki "cemaatle hesaplaşma" bölümüne hazırlık olduğu, okuru içten fethetmeyi hedeflediği duygusuna kapılıyorsunuz.
Ayrıca, devlet içindeki emniyet yetkililerinin milliyetçi çizgide şekillenen karakterlerinin, sistemik tehdit algılamasına nasıl etki ettiğini açıklayan satırlarda, benzerine ender rastlanan özeleştiriye tanık oluyorsunuz. Farklı görüşlerin, idealleri uğruna cefaya katlanan insanların varlığının sağlıklı demokrasi için gerekliliğini dinliyor, Avcı'daki demokratik zihni devrimin yolculuğuna çıkıyorsunuz.

***

Cemaate ayrılan bölüme başladığınızda işin rengi değişiyor. Karşınıza, ABD'nin 11 Eylül sendromuna benzer bir tablo çıkıyor. Türkiye'deki cemaat olgusunun kalbine yönelik, umulmadık andaki taarruzla karşılaşıyorsunuz. Üstelik cemaatin en güçlü olduğunu düşündüğü sırada gerçekleşen bir atak bu. Burası, kitabın hayati yönü. Zira daha çok katı laik çevrelerde taraftar bulan "cemaat öcüsü"nün robot resminden ister istemez etkileniyorsunuz. Kitabın ince hesaplar içeren satır aralarından sıyrıldığınızda, hayırlara vesile olan yönünü keşfediyorsunuz. "Gülen Hareketi, Fethullahçılar, Cemaat" kavramları ile tanımlanan sosyolojik vakıa üzerine bir kez daha düşünme fırsatı elde ediyorsunuz. "Devleti ele geçiren, yasadışı şekilde hemen herkesi dinleyip şantaj yapan, 28 Şubat'ın rövanşını almak için her yöntemi mubah sayan, aklını kiraladığı sivil önderlerin talimatı ile hareket eden" kamu görevlilerinin adeta ayrı bir canlı organizmaya dönüştüğü, geniş yığınların ise olup bitenden habersiz zavallılar olarak hayatlarını idame ettirdiği tezini sorguluyor, doğrularla karışık, manipülasyonu yaşıyorsunuz.

***

Kitabın yayınlanma tarihi gerek Avcı'nın, dar zamana sıkışan özel durumuna işaret ediyor, gerekse 12 Eylül'deki referandumla bağ kurulmasını gerektiriyor. Özellikle, yargıda yapısal reformu öngören anayasa değişikliği ile yargıyı kontrol ettiği öne sürülen organizasyonu terazinin ayrı ayrı kefelerinde tartıyorsunuz. "Anayasa paketine evet derseniz, her biriniz paketlenirsiniz. Uyan ey Türk halkı" mesajı alıyorsunuz.
Kitabın amaç yönüne gelince... Kuşkusuz niyet okuyucu değiliz. Ama Avcı'nın vurgularından, geleceğe dönük başka adımları olduğunu çözüyorsunuz. Biriktirilen bilgi ve belgelerle kendisini garantiye alan, karargâhını vurduğu oluşumla pazarlığa açık bir tarz söz konusu. Ama bu tarz, "İstediği göreve gelemedi, iktidarın gözünden düştü, filanca partiden milletvekilliğine yatırım yapıyor" gibi basit çıkarlarla açıklanamayacak kadar karmaşık!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA