Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Devlet ve ötesi!

Devlet terbiyesi desek, söylenecek söz yok.
Milli duyarlılık desek, had safhada.
Liderlik desek, hâkimiyet tesis edilmiş.
Bildiği ve anlatmadığı çok şey olduğu da muhakkak
Lakin...
Konu, "siyasi yenilikçilik", "küresel siyasi aktörlük" ve "toplumsal dinamikler" noktasına geldi mi durum değişiyor...
Sadece "korkulara, kaygılara ve senaryolara" dayalı açıklama yapıyor... Çarpıcı mazeretler sıralıyor. "Medya" üzerinden operasyon söylemini ise 2002'den bu yana aşamıyor.
Sözünü ettiğimiz değerli kişi, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli.

***

Türkiye'nin etkin siyasi gücü MHP ile taban arasındaki gönül bağının giderek zayıfladığı görülmek istenmiyor. Bu yöndeki teşhisler "komplo teorileri" ile savuşturuluyor. Doğal olarak bir alana sıkıştırılmış bu duruş seçmene yetmiyor. MHP'nin, bölücü terör gündemine göre siyaseten yükselen veya düşen inişli çıkışlı grafik izlediği gerçeği kabullenilmiyor. Bunun yerine iş getirilip organize güçlere bağlanıyor. Ve ekleniyor:
"Ülke bölünüyor. MHP, zinde güç olarak buna karşı çıktığı için linç kampanyası yürütülüyor!"
Yukarıdaki tezin doğru olduğu kabul edilse bile şu soruya makul cevap bulmamız gerekiyor:
"Ülke çözülme sürecine giriyorsa, lafa geldiğinde engin sağduyusuna güven duyulduğu söylenen milyonlarca vatandaş bu gelişmeye kayıtsız kalacak kadar saf mıdır?"
Aslında tablo gayet net.
Gelişen inisiyatife karşı çıkan MHP yerine AK Parti'nin seçmenden iktidar yetkisi alabilmesi, -bu olay bazında- meseleyi açıklığa kavuşturuyor. Çünkü, "Toplumu korkutmayı esas alan, klasik yöntemlerle bir yere varılamayacağı artık biliniyor!" Üstelik bunun, geniş halk kitlelerinin "uyuşturulduğu" tezi ile bir alakası da bulunmuyor. Zira, Türkiye'nin bir bölgesinin etnik temelde ülkeden ayrıştırılacağı uyarısı ile siyaset yapan ama o bölgede siyaset üretemeyen kadroların, söyleyecek ilave sözü kalmıyor.

***

"Demokratik özerklik" adı altında Türkiye'de oynanan oyunun sadece MHP mi farkında? Tabii ki hayır. Bu ülkenin bekasını kendisine dert edinen herkes farkında. Peki, çözüm nereden geçiyor?
İç ve dış akıl hocaları ile gün be gün şekil değiştiren terör destekli talepleri önceden görerek, birilerinin elindeki siyasi, hukuki, kültürel kozları alabilmekten. Bunun reçetesi nerede? Tabii ki "Kaliteli demokraside." Kaliteli demokrasinin içi nasıl doldurulacak? "Özgüvenle" ve "Yeni Anayasa" ile. Yani sürekli kaygı pompalayıp, toplumun gardını alması sağlanarak değil.
Eğer MHP yöneticileri, AK Parti'nin, terörü en aza indirme, terör örgütü mensuplarına kalıcı silah bıraktırma reçetesini beğenmiyorsa, artık ezber bozabilmelidir. Bu, MHP'nin aslını inkâr etmesi anlamına gelmemektedir. Ortada bir devlet projesi olması ve siyaset üstü ele alınması zorunludur.
Örneğin, "terör örgütünün siyasallaştırılması" söylemi, revize edilmelidir. Sorunun çözümü tabii ki silah zemininde değil, siyaset zemininde aranacaktır. Bundan doğal ne olabilir? Bugün elinde silah, dağda, ovada pusu kuran kanlı şebekenin peşini bırakmaktan söz etmiyoruz ki... Bu ve bunun gibileri dağda tutan şartları değiştirmekten, onlara da bir çıkış yolu vermekten söz ediyoruz. Lider kadro değil ama ötekiler, bir yerde, bir şekilde silah bırakabilecekleri, gerekli bedeli ödeyip günlük hayata karışabilecekleri, hatta kendilerini siyaseten ifade edebilecekleri ortamı bulmadıkça, akan kanın durması mümkün mü? En azından bunun tartışılması kaçınılmaz değil mi?
Sivil demokratik anayasa ele alınırken kimse, bir diğerini, siyasetçi kisvesine bürünmüş terör odaklarına taviz veren konumda göstermeye kalkışmamalıdır. "Anayasal vatandaşlığın önündeki zihni engellerin kaldırılması, değişik kimliklerin ve tercihlerin parlamentoya özgürce yansıması" ise "yıkım projesi" gibi sunulmamalıdır. "Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu iradesini ve ülkenin zenginliği olan farklılıklarını" aynı anda gözeten olağanüstü maharetteki bir çözümden bahsediyoruz. Bu yönüyle AK Parti'yi, CHP'yi, MHP'yi hatta BDP'yi izlemeye devam ediyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA