Ana muhalefet partisi çok sesli, akortsuz koro kimliğinden hızla sıyrılmaya çalışıyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Aralık 2010'daki olağanüstü kurultayda kurduğu kadro, ayarsız konuşma tarzını yavaş yavaş terk ediyor. Ama nasıl? Kuşkusuz ilk faktör, Genel Başkan'ın, "etkili ricası!" Bilhassa Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin ve Süheyl Batum'un, kişisel görüşleri ile partiyi bağlayan beyanlardan kaçınması. İkinci faktör, gerek genel merkez yönetimine gerekse parti örgütüne "malzeme" sağlanması. Bir başka anlatımla, yakın zamana kadar semboller üzerinden siyaset yapan CHP'nin iyi kötü proje üretir hale gelmesi. Aile Sigortası, askerlik, taşeronlaşma, bölgesel kalkınma raporlarının CHP'nin yeni politika diline dönüşmesi. Kılıçdaroğlu'nun, en az 6 aylık emeğe, takım çalışmasına dayandırdığı, pek çoğunun ayakları yere tam basmayan projelerinin somut yararı, CHP'deki çok farklı açıklamalara çeki düzen vermesi oldu.
Peki ama CHP'deki hafif kıpırdama yeterli mi? Kuşkusuz buna, 12 Haziran'da seçmen karar verecek. CHP'nin, raporlara dayalı iddialarının seçim meydanlarında alıcısı olup olmayacağını ise vaatler değil, gerçekler belirleyecek. Aile Sigortası ve askerlik önerilerinin tabanı manipüle ettiği inkâr edilemez. Ancak, bu anlık etkileme yaklaşımı acaba ne kadar sürdürülebilecek? Hevesi, heyecanı yansıtan rakamlar dizisinin, samimiyeti nasıl sağlanacak? Çünkü seçmen, eski seçmen değil. Tahminlere o kadar prim vermiyor ki... Hesabını kitabını da soruyor. Daha Aile Sigortası'nın mürekkebi kurumadan şimdi de Doğu Güneydoğu Anadolu: "Ekonomik Kalkınma ve Stratejik Hedefler" raporu ile karşı karşıyayız. 2012 -2023 arasındaki 12 yılda bölgeye 356.5 milyar lira aktarılabilir mi? Sadece devletin harcamaları 116.1 milyar lirayı bulabilir mi? Eğer öyle ise kaynağı nereden temin edilebilir? Hemen belirtelim, CHP 2023'e kadar yıllık ortalama 14.5 milyar lirayı bu zorlu bölgeye transfer etmeyi öngörüyor. AK Parti'nin Mayıs 2008'de açıkladığı, 2012'ye uzanan GAP Eylem Planı toplamda 14.5 milyar lira kaynak oluşturabilmişti. CHP planının, AK Parti'nin 4 yılda yaptığını 1 yılda yapacağını savunması ikna edici mi? Birileri inansa bile demokratik açılım, siyasi ve kültürel reform ayağı kurulmadan bu masanın tek ayak üzerinde durması imkânsız!
