Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Yürekle beynin mücadelesi

Öyle bir an ki... Yüreğiniz ayrı söylüyor, beyniniz ayrı. Aslında her şeyi biliyorsunuz. 5 şehit polisin acısını yaşayamadan 24 Mehmetçiğin şehit edildiği haberi geldiğinde, "Yüreğinizle beyniniz arasındaki mücadele" kızışıyor. Tıpkı dün devletin zirvesinde olduğu gibi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, pek de alışık olmadığımız bir tonda konuşuyor. "İntikam diyor, savaş diyor, misli ile karşılık verilecek" diyor. O Cumhurbaşkanı ki daha Dışişleri Bakanı iken grubunun tepkisine rağmen eski DEP'li vekilleri Konut'ta misafir etmişti. 2009 baharında demokratik açılımı cesaretlendirmiş, en karamsar günlerde Kürt siyasetinin akil adamlarını Çankaya Köşkü'ne davet ederek barış için inisiyatif almalarını istemişti. Cumhurbaşkanı, daha iki gün önce Hakkâri'de kucakladığı, elinden çay içtiği Mehmetçiklerin şehit edildiğini öğrenince yüreğine düşen ateşin acısı ile konuştu. Aslında, sessiz yığınların hislerine tercüman oldu.

***

Başbakan Tayyip Erdoğan ise ilk kez bir terör zirvesinden sonra medyanın karşısına geçtiğinde, bağrına taş basarak "devlet aklı" ile mesajlar verdi. 12 Haziran 2011 seçiminden bu yana Başbakanlık'ta eskisi kadar görünmeyen iki isim yine yanında idi. Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan ve Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı'nın kalemi Başbakan'ın açıklamasına yansımıştı.
Erdoğan'ın üslubu, teröre içeride ve dışarıda yardım-yataklık edenlerin "anlayacağı dildendi". Sağduyulu vatandaş açısından "yatıştırıcı" idi. Zaten önemli olan da bu değil mi? Devletin elinden geleni yaptığını, her şeyi göze aldığını milletin bilmesi...
Kaldı ki toplumda yaratılacak infial dalgasına kapılmak, insan hakları ve demokrasiden taviz vermek, sadece terör örgütünün arka bahçesini tahkim etmesine yarıyor. İşte bu yüzden "İnadına demokrasi, inadına barış, inadına yeni anayasa" demek gerekiyor.
***

Yürekleri dağlayan dünkü kanlı senaryonun perde gerisine inildiğinde, yığınla soru zihnimizi kemiriyor.
BDP'lilerin "özerklik" ilanı ile 14 Temmuz Silvan saldırısının aynı tarihe denk gelmesi, yeni anayasa için ilk tur görüşmeler başlarken Çukurca'da 8 ayrı noktaya saldırı düzenlenmesi ne kadar tesadüf olabilir?
Acaba bu terör tuzağı, Cumhurbaşkanı'nın bölgedeki askerlere moral ziyaretiyle mi örtüşecekti?
19 Ekim 2009'da Habur'dan girişlerle başlayan tarihi fırsatı heba eden Kürt siyasi aktörler, 19 Ekim 2011'de terör şebekeleri yeniden kan döktüğünde vicdan mezarlığına gömülmüyor mu?
Devletin demokratikleşmesini isteyenlerle, KCK yol haritası etrafında alternatif devlet peşinde koşanlar arasındaki uçurum derinleşmiyor mu?
Terör örgütü kontrolden çıktıkça sözde barış ve demokrasi adına siyaset yaptığını iddia edenlerin, zavallılıkları deşifre olmuyor mu?
***

Tabii zor da olsa yüzleşmemiz gereken gerçekler de var...
Terör örgütü, Hakkâri'yi "kurtarılmış bölgeye", "KCK yapılanması için model kente" dönüştürmeyi hedefliyor. Ve maalesef mesafe alıyor.
Hakkâri'de, bir ferdi dağa çıkmamış veya dağda ölmemiş aile bulmak güçleştikçe, terör örgütü ile vatandaş arasında ayrım yapma iradesi karşılıksız kalıyor.
Bir yanı silaha diğer yanı faşizan uygulamalara dayanan bir örgütü terörden arındırma ve siyaset kanalıyla dönüştürme çabası imkânsızlık sınırına sürükleniyor.
Terör örgütüne "Silah bırakın" çağrısı, "Tasfiye edileceğiz" refleksi ile karşılanıyor, Kürt hareketi en büyük tavizi koparma hayalini yaşatıyor.
***

Ve son noktalar...
Terör örgütünün Irak'ın kuzeyinde ciddi yığınak yaptığı, olası kara harekâtında daha büyük zayiatı planladığı anlaşılıyor.
NATO'nun, füze kalkanı projesini tehdit olarak algılayan İran'a ve samimiyetine dikkat etmek gerekiyor.
Esat rejiminin dirençli unsurlarının, Suriyeli PKK'lılar üzerinden Türkiye ile hesaplaşma niyeti açığa çıkıyor.
Ana muhalefetin çözüm reçetesi ortaya koyamadan, terör sorununu komisyona havale etme mantığı prim yapmıyor.
Güneydoğu'dan tek vekil çıkaramayan, taban oluşturamayan siyasi partilerin hamaseti ile bir yere varılamıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA