Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Uludere ve sinir uçları

Önce ne idi?
Terörle mücadelede farklı bir konsept geliştirilmişti.
Sınır içi ve sınır ötesinde etkili sonuçlar alınıyordu.
Devletin zirvesinde mutlak uyum vardı. n "Asker-polis-istihbarat" üçgeninde eşgüdüm sağlanmıştı.
Terör örgütünün silahlı kanadı kırıldığında, siyasi uzantıları ile yeni anayasa çerçevesinde yeniden çözüm şansı doğmuştu.

***

Sonra ne oldu?
KCK yapılanması üzerinden MİT'in dinamikleriyle oynandı ve üst yönetimin kimyası bozuldu.
Askerin tetiğe giden eli titremeye başladı.
Genelkurmay, MİT Kanunu'ndakine benzer "yasal güvence" arayışına girdi.
Örgütün bahar yapılanması için fırsat yaratıldı.
Ve en önemlisi... Devletlehalk arasındaki güven bağı zedelendi.
***

Şimdi...
İstihbaratı veren kurumla operasyonu yapan kurumu birbirine düşürmeyi amaçlayan, görünürde hükümeti, arka planda Türkiye'yi vuran strateji adım adım uygulanıyor.
Devam eden yargı sürecinde savcıların elindeki gizli belgeler yeterince hassas iken sisli havayı değerlendiren dış odaklar da "negatif gündemi" derinleştiriyor.
***

Peki ya yarın?
Başbakan'ın dün üstü kapalı biçimde ifade ettiği husus Uludere üzerinden oynanan küresel oyunla doğrudan bağlantılı. Şöyle ki...
ABD'de, sonbaharda Başkanlık seçimi var ve Başkan Obama, Musevi lobisinin desteğini göz ardı edemiyor.
Temsilciler Meclisi'nde hakim durumdaki yeni muhafazakâr (neo-con) cumhuriyetçi ekip İsrail'le kol kola yürüyor.
İş geliyor, Obama'nın mart ayında G. Kore'deki Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde Başbakan Tayyip Erdoğan'a söz verdiği "silahlı predatörlere" kilitleniyor.
Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel'in son Washington ziyaretinde aynı yöndeki taahhüdü hatırlattığı biliniyor. n "İran'ın eline geçer" senaryosuna dayandırılan karşı çıkışlarla Türkiye'nin silahlı insansız hava araçlarına ereşimi engelleniyor.
Bu teknolojinin, terör örgütünün lider kadrosunu hedef alan askeri planlamada Türkiye'ye büyük üstünlük kazandıracağı biliniyor.
Liderliği dağılan örgütün, bahar ve yaz aylarında yeniden dehşet salamayacağı, siyasi aktörlerin de demokratik makul çözüme yanaşacağı öngörülüyor.
Özetle...
Terörün, Türkiye'nin enerjisini vakumlaması önlenirse bölgesel rolünün ve etkinliğinin artacağını hesaba katan her merkez, PKK kartını kaybetmek istemiyor.
Ve bütün bunlar, "operasyon kazası mı?", "yoksa hain kurgu mu?" sorusu yanıt bulmadıkça, devlete yakışan şeffaf duruş sergilenmedikçe Uludere üzerinden ülkenin sinir uçlarına dokunulacağı tezini teyit ediyor.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA