Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

İmralı'da "psikolojik faktör"

Yeni sürecin içindeki bakan, Paris ve Moskova'daki infazlar üzerine güncel durum değerlendirmesi yapıyordu:
"Bu kez farklı bir yaklaşımımız söz konusu. Zira işin başında ABD, AB ve Rusya ile görüşülmedi. İran ve Irak da devrede değil. Tek muhatap İmralı. Bölgede hesapları olan ülkeler, şimdi olup biteni anlamaya çalışıyor. Tabii bazılarının tekere çomak sokması şaşırtıcı olmaz. Paris'te sıkılan kurşunlar aslında İmralı'ya yönelmişti."

***

Terör sorununun çözümünde dış boyut kadar "duygusal zemin" de önemli. Bu nedenle 3 Ocak'ta başlayan İmralı görüşmeleri, toplumsal tepkiler de gözetilerek şimdilik hız kesmiş görünüyor. Ve bu noktada, Ankara'da üç yaklaşım ön plana çıkıyor...
1. grup, "Geçtiğimiz yıl Şemdinli kırsalında PKK'lı teröristlerle buluşan Gültan Kışanak, Aysel Tuğluk gibi isimler Ada'ya gitmemeli. Onlara kapı aralanırsa bunu millete izah edemeyiz" görüşünü dile getiriyor.
2. grup, "Örgütün lideri ile görüşmeler sürerken psikolojik faktörlerle sürecin önünü tıkamamak lazım" tezini savunuyor.
3. grup ise "İmralı'nın gücü test ediliyor. İlk görüşmeden sonra BDP'de ortalık toz duman. İmralı'nın sözü yeterince dinlenmiyor. Öcalan, Selahattin Demirtaş'ı bile istemiyor. Mesajına sadık kalacak Aysel Tuğluk gibi isimleri bekliyor" analizini yapıyor.
Böylesi hassas dengeler içinde, İmralı'nın "kalıcı çatışmasızlık çağrısını" örgüte iletmesi, silahlı teröristlerin bahar aylarından itibaren "Türkiye dışına çekilme planı" aksıyor. İşte bu nedenle, İmralı-Ankara-Diyarbakır arasındaki trafiğin, makul adamların yanı sıra BDP-KCK-DTK ekseniyle aynı anda nasıl birlikte yürütüleceğini de gözetmek gerekiyor! Hükümet kanadı ise şimdilik İmralı'nın çağrısının ilk adımını görmeyi bekliyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA