Bugün İmralı'ya gidecek BDP heyeti; terörün son bulması adına sorumluluk üstleneceği kadar Kürt siyasi hareketinin geleceği açısından da belirleyici rol alacak. Zira Ada ile kurulan ikinci temasın "BDP'nin iç dinamikleri, devletin genel bakışı ve AK Parti" açısından dikkate değer yönleri söz konusu.
BDP'den başlayacak olursak... Öcalan'la görüşme trafiği düzenli hal alırsa bu, iki gelişmeye kapı aralayacak. 1- İmralı'ya giden BDP'li aktörlerin siyasi ağırlığı artacak. 2- Silaha yaslanan Kürt aktörlerle, siyaseti tercih eden aktörler giderek ayrışacak.
Devlet kanadından bakıldığında... 1- Ada'yla konuşan isimlerin ketumiyeti, mesajları alma, aktarma ve süreci yönetme becerisi test edilecek. 2- Güven ilişkisi tesis edilip edilemeyeceği görülecek.
Ve AK Parti... 1- Çözüm sürecini BDP'ye ve İmralı'ya mal etmeyecek. 2- Özellikle muhafazakâr tondaki Kürt siyasi hareketinin gelişimini izleyerek, silahlı gücü azalmış yeni bir siyasi yapı ile nasıl rekabet edeceğini tartacak.

Gelinen noktada, ciddi başlıkların masada olduğunu söylesek de yarın silahlar gömülecek, PKK'lı teröristler hemen sınır dışına çekilecek beklentisine girmek abartılı olur. Süreç "çözüme evrilebileceği gibi teröre de devrilebilir." Kırılganlıklar, koptu- kopuyor tartışmaları, provokatif olaylar sürecin parçası olmayı sürdürecek. Unutmayalım ki "Bu sorunu çözse çözse Tayyip Erdoğan çözer diyenlerin oranı, çözüm görüşmelerine inananlardan hayli fazla!"