Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Yeni pozisyon açmadan...

İşsizlik; çözümü için herkesin kabul edeceği, bildik tek bir modelin olmadığı, karmaşık bir sorun...
Doğrudan büyümeye bağlasanız, işsizliğin azaldığını söyleyebilirsiniz fakat yüksek kalkınma hızında dahi yeterince artmayan istihdam örneklerine tanık olursunuz.
İstihdama dayalı büyüme modelleri kursanız bile, Türkiye örneğinde olduğu gibi, geniş kitleleri işsizlik ordusundan terhis edemeyebilirsiniz.
Sosyal politikalar geliştirip, meslek kazandırma, beceri edindirme kursları açabilirsiniz. Hatta kursa gidenlerin cebine harçlık koyup, onları "sertifika programlarına" katabilirsiniz. Fakat bu defa ortalık, "sertifikalı işsizler" ile dolar ki bu da başka bir toplumsal sorunun mayasını oluşturur.
İş-Kur'un istihdama yaklaşımı; emlakçı mantığında... Ancak bir yerlerde boş daire varsa, satacak veya kiracı bulacak. Eğer yoksa, işsiz kellesi sayıp istatistik diye sunacak.
Oysa sorunun temelinde; "yeni iş yaratamamak" yatıyor. Bugün ülkede 25.8 milyon işgücü var ama bunun karşılığında ancak 22.9 milyon pozisyon var. Gerisine meslek kursu da versen, İş-Kur'a da kaydetsen, özgeçmişini Internet'teki CV mezarlıklarına da gömsen, "yeni pozisyon yaratmadan" kalıcı çözüm sağlanamıyor.
Hele ki her yıl 600 bin yeni gencin işgücüne katıldığı ortamda, 600 bin yeni pozisyon yaratsan dahi, mevcut işsizlik oranını koruyabiliyorsun.
BRJ Türkiye'nin "5 kişiden 1'ine iş kurduk" övünmesi bu açıdan son derece önemli. İşsizleri halen mevcut pozisyonlar için yarıştırmak, daha nitelikli hale getirmek, "gerek şart" olabilir. Fakat "yeter şart"; yeni iş kurmaktan geçiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA