Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Güvensizlik kültürü

Dünyada ilk 10 ülke arasında olmak, yalnızca büyümeye bağlı bir olgu değildir. Kültür değişimini de büyümeye eşdeğer koşturmalısınız. Eğer bir şirketten söz ediyorsak, temel dinamikler değişmiyor. Misal zıplayarak büyüme beceri ve imkânıyla, Fortune Global'in ilk 500 şirketi arasında olabilirsiniz. Fakat listenin ilk sıralarına çıkmak için ciro artışı dışında değişimler gerekir.
Bugün kendisine "ilk 10 ekonomi" arasında olma hedefi koyan Türkiye'nin, bunu şirket ve kurumlarıyla gerçekleştireceği düşünülürse, bu vizyonu "ezberlemek değil, benimsemek" gerekiyor.
Bizi orta kuşak ekonomilerde hızla tırmandıran ve dinamizmimizin temelini oluşturan KOBİ'lerin, "ilk 10 ülke" için dönüşmesi şart. Öncelikle OBİ (orta ve büyük işletme) olmak zorundalar. Küçük olsun benim olsun anlayışı, Türkiye iddiasına hizmet etmiyor.
Bunun için gerekli olan, "birlikte iş yapma" becerisidir. Bu da ancak "ötekine güven" duygu düzleminde gerçekleşebilir. Oysa değil ortağına, kardeşine dahi güvenmeyenlerle bu "engel" nasıl aşılacak?
Güvensizlik kültürü
, güvenmenin riskini almamak demektir.
Güvensizlik bir maliyettir ve bunu sağlamak için ne zekâ ne de emek gerekir. Güvenmezsin, olur biter. Oysa güvenmek, daha zor ve akıl gerektiren süreçtir. Zira risk taşır ve bu riski almanın önkoşulu da zaten kendine güven ile başlar. Güvensizlik kültüründe fikri çatışma, çok kolay bir şekilde "düşmanlığa" dönüşür. Şirket davalarına bakın, kişisel uyuşmazlık mahkeme dosyalarına bakın, aynı fikirde olmayanı "öteleyen" kültürel refleksimizi görürsünüz.
Güven ortamında çatışma elbette olur. Sorunları en nihayetinde "savaşa" kadar götürebilirsiniz ancak mücadele, düello tarzıdır. Oysa güvensizlik kültüründe hâkim olan "pusudur" ve ortalık, ortağına, müşterisine, devletine pusu kuranlarla doludur.
Büyümeyi yalnızca bir GSMH artışı marifeti sayanlara sözüm şudur: Güvensizlik kültürü, birlikte iş yapma pratiğini imkânsız kılıyor. Rakibini, müşterisini, tedarikçi veya ortağını, kısaca "ben" olmayanı "ötekileştiren" bu kötü alışkanlık, giderilebilir. Kendine güven, iyi bir başlangıç noktası olacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA