Havayolu ulaşımı kamu tekelinden çıkıp özele açıldığında, bir uçağı havada tutmanın fiziği değişir mi? Hani kamunun kuralcı, hatta bu yüzden hantal olduğu söylenen yapıları, özel sektör dinamizmiyle buluşunca, ne kadar esnek davranabiliriz?
Kamu disiplininde, talimatlara sıkı sıkıya bağlı, zamanında kontrolleri yapılmış uçaklara yolcu alırken, özel sektörde "dinamizm", bu kuralların ihlali midir? Ya da uçağı havada tutmak, kamuda "ciddi" bir iş iken, özel sektör işin içine girince, bu iş "çocuk oyuncağı" mı olur?
Sanmıyorum. Uçak, havayolunun kamu veya özel olduğuna bakmaksızın aynı delta gücüne, yerçekimi yasasına ve karmaşık uçuş mühendisliğine "sadık" kalmaya devam edecektir. Fakat siz, ister kamu ister özel olsun bir uçağı "uçuş normalinde" tutan süreçleri denetlemez, düşen uçağın karakutusunu karartır, tornavidacı memurlarınızla delilleri yok ederseniz, insanlar ölmeye devam eder.
Hatta "bu iş çocuk oyuncağı" diye düşünüp, acemi pilotları simülatörde değil, arkada yüzlerce yolcu ile uçurursanız, havayolu uçuş güvenliğini, "risklere açık" hale getirirsiniz. İşin ilginci, pencere kenarından dahi fark isteyecek kadar paraya odaklanınca, Atlasjet örneğinde olduğu gibi, yolcuları öğrenci pilotla uçurmakla kalmaz, kanadı yere sürtünse de bu çılgınlığa isyan eden kaptan pilotu gönderip, pilotluk öğrenmek için 100 bin Euro aldığın acemiye hayatları emanet edersiniz.
İşini iyi yapanları özenle ayrı tutarak "no food no pilot" tarzını benimseyen havayolu şirketleri acaba neden hakkıyla denetlenmez? Atlasjet yolcuları ölünce üzülmeyecek misiniz yoksa?
