Halkı bilinçlendirmek amacıyla RTÜK tarafından reklam sürelerinden sayılmayan ve ücretsiz yayınlanan kamu yararı reklamlarına diyoruz. Faydalı mı?
Evet diyorsanız bu yazının geri kalanı size hitap etmiyor. Ancak faydasından emin değilseniz, yazının devamı tam da sizin için kaleme alınmış...
Adına kamu spotu demeden bunu ilk kez 80'li yıllarda kullandık. O sıra Rahmetli Özal iktidardaydı ve KDV, hayatımıza yeni girmişti. Ne olduğunu halka anlatmak ve benimsetmek adına televizyon skeçleri yapıldı.
Ünlü sanatçılar kullanıldı.
Mesaj son derece netti ve her birimizin diline yapıştırılmıştı: Bir alışveriş bir fiş!.. Vergi iadesi uygulaması, ödülü oldu ve çocuklardan başlayarak herkes, gönüllü vergi müfettişi haline getirilmişti.
Şimdi tv ekranlarında zaman zaman kamu spotları izliyorum. Sağlık Bakanlığı'nın obeziteyle mücadelesinden sigara bırakmaya dek farklı alanlarda yığınca kamu spotu var.
Sorumluluk sahibi kurumların tv kanalları bunları prime time'da, diğerleri de yayın akışında kullanıyorlar.
Benim dikkat çekmek istediğim konu, prime time'dan ziyade, kamu spotunun verimine dairdir. Rahmetli Özal zamanındakilerin tasarımını da hatırlayarak şunu söyleyebiliyorum:
Bir kamu spotu, ona ayrılmış sürede, mesajını DİRİ ve DURU aktarabilmek için bazı başarı kriterleri barındırmak zorunda.
1- Mesajı net, basit, sade olmalı. Spotun tamamında toplum algısına sunulacak mesaj sayısı 3'ü geçmemeli.
2-Eğlenceli olmalı. Bu sayede tekrarında ilgi kaybolmayacak ve mesajların zihnimize kazınması sağlanmış olacak.
3-Misal konu enerji verimliliği ise, bunun FAYDA yönü, mutlaka vurgulanmalı.
Tıpkı KDV spotlarının vergi iadesiyle desteklenmesi gibi, kamu spotundaki mesajla birlikte sağlanacak fayda ya destekleyici projeler ile var edilmeli veya ön plana çıkarılmalı.