Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Temsili yönetimden katılımcı yapılara...

Gezi Parkı demokrasiyi test etti. Ertesinde de piyasa, ekonomiyi... Gördük ki Türkiye'nin demokratik kurumları, sağlam ve aşırıya kaçmış müdahaleye rağmen, hak ve özgürlüklerin tanziminde, doğru reflekslere sahip...
Piyasaların ekonomiyi testine gelince... Pazartesi Gezi gerginliğinin sonuçlarını bekliyorduk. Yüzde10'u aşan borsa çöküğü, bunun gösterdi. Ancak Borsa'dan çıkan para, eski ezberimizdeki adresine, dövize akmadı. Dolar 2 lirayı devirmedi ve hisse satan spekülatörler, ekonominin sağlam göstergelerini dikkate aldı. Dövize kayarsa canının yanacağını gördü. Kayıplar Borsa ile sınırlı kaldı. Zaten ertesi gün bunun yarısı geri alındı ve piyasalar, küresel dinamiklere paralel hale geliverdi.
Peki, Gezi Parkı'ndan kim, ne ders çıkardı? Bildik söylem, siyaset yerel yönetimler üzerine yoğunlaşınca şirketlerin, kamu-özel yöneticilerin bundan çıkarması gereken dersler ıskalanıyor gibi geldi bana.
Öncelikle temsili demokrasi yanı sıra katılımcılık talebi de yükseldi. 4-5 yılda bir kurulan sandık üzerinden kurduğumuz iletişimi, bize cebimiz kadar yakın telefonlarımızla her an kurabileceğimizi anladık. Böylece karar süreçlerinde yönetilenlerin de fikrinin alınması gereği ortaya çıktı.
Bu, Gezi Parkı'nın çevre düzenlemesi olduğu gibi şirketimizin yönetişim kalitesi, projeleri, iş, ilişki, iletişim ve bilgi süreçlerine katılımı da olabilecek artık. Bu sayede durağan iş tanımlarıyla yürüyen ve yöneticilerle temsil edildiğimiz yapılar, sürece her aşamada dâhil katılımcı, yatay yapıya bürünüyor.
Gezi Parkı ile testi geçen demokrasi ve stres testini atlayan ekonomi, bana göre yabancıların kirletilen algısı da yönetilebilirse, daha iyi bir yarına gidiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA