Finansal tiranlar diyordum ama bu örnekler, düpedüz adi suç tanımları... Hatta yüz kızartıcı da denebilir zira yüzleri kızarmadan küresel piyasaların ayarıyla oynayabiliyor, ülkelerin başına çorap örüyorlar.
Çifte Stadard&Poor's örneği hafızalarda... Kendi ülkesi ABD'de dahi soruşturma geçiren, CEO'su kovulan not karteli, Türkiye'ye ayar vermeye kalkmıştı. Başbakan'ın ülkeden kovduğu notçuya bizim finansal statüko, adeta sahip çıkmış "S&P öyle diyorsa, öyledir" diyebilmişti.
Libor Çetesi şimdi hesap veriyor. LIBOR (London Interbank Offered Rate) Londra'daki bankalar arası önerilen faiz oranı şeklinde tercüme edelim. Ortaya çıktı ki 2007-9 arasında 20'den fazla banka aralarında anlaşıyor; 10 para biriminde gecelikten 1 yıla kadar değişen vadelerde danışıklı hareket edip trilyonlarca $'lık dümen çeviriyorlar. Şimdi polis, küresel haydutları hapsetmek için arıyor.
CDS Çetesi son örnek. Avrupa Birliği, dünyanın en büyük bankalarından 13'üne, CDS'lerde gizli işbirliğiyle manipülasyon yaptıkları gerekçesiyle soruşturma açıyor. Ülke risk primlerini anlaştıkları gibi ilan edip 10 trilyon $'lık kredi türevlerini yanlış yönlendirmişler.
Benim merak ettiğim, küresel haydutların Türkiye uzantılarının kimler olduğudur. Küresel organize işler, yerel destekçiler olmadan yürümez. Babacan "onlar kendini bilir" diyor, Çağlayan "adı bende saklı" diyor ama...
Kısaca "söylemiyor, söyleniyoruz" şimdilik... Bunları finansal statüko diyerek geçiştiriyoruz. Ancak kriz sonrası her şeyi sorgulayan zihinlerimiz, bunları açığa çıkarmaya başladı. Küresel haydutların, ete kemiğe bürüneceği günler yakındır.