Türkiye'nin küresel ekonomide söz sahibi olması için markalarımızı dünya piyasalarında üst sıralara taşımak gerekiyor.
Dünyanın ilk on ekonomisinden biri olmak, marka liginde ilk ona girmeden mümkün değil zira...
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç ile Madrid'de, Beko'nun küresel büyük sponsor olduğu FIBA Dünya Kupası basket finali öncesi, ekonomiyi değerlendiriyoruz.
Koç'un üzerinde durduğu en önemli husus, küresel güç olmak: "Ne zaman ki birçok Türk şirketi küresel oyuncu ve bölgesel güç olur, Türkiye de dünyadaki konumunu güçlendirmiş olur."
Doğrudur... Başbakan'ın "ekonomide sıçrama" diye tanımladığı yeni dönemde bunu sağlamak için sürdürülebilir büyüme, rekabet gücünü artırma ve inovasyon kaçınılmaz oluyor. Mustafa Koç'a göre bunun da yolu, Beko örneğindeki gibi küresel dev adımlardan geçiyor.
Koç, yeniden hayata geçirdikleri Beşiktaş sponsorluğu ardından, dünyanın efsane takımlarından FC Barcelona ile anlaşma imzaladıklarını açıklıyor. Türk markalarının tanıtımında artık çıta bu seviyede. DEİK'teki son gelişme konusunda Mustafa Koç'un üzerinde durduğu konu, dış ekonomik ilişkilerdeki kafa karışıklığına son vermenin önemine dair: "DEİK'in görev tanımına uyan icraatları koordinasyonlu yapacak bir yapı daha iyidir."
ABD veya diğer ülkelerdeki faaliyetlerde birbirinden farklı kurumların ziyaretlerinde, "siz kimi temsil ediyorsunuz?" deniyordu.
MÜSİAD, TÜSİAD, TUSKON vs. gibi kurumların ayrı ayrı birbirinden kopuk faaliyetleri yerine, dış ekonomik ilişkilerin tek kanaldan yürütülmesi iyi olur.
Değilse DEİK'i devletleştirmek iyi olmaz.
Üretimin desteklenmesi konusunda Babacan'ın son açıklamalarını "yerinde ve doğru" bulan Mustafa Koç, ikinci çeyrek büyüme hakkında şu tespiti yapıyor: "Krizler, olaylar, Güney'de yaşananlar...
İyi kötü gemi yüzüyor ve yine de çok iyi büyüme..."