Başbakan Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun buluşması bugün. Anlatmaya gerek yok, gündem "terör." Hemen yanı başımızdaki Irak'ta yuvalanan örgütün sızması nasıl önlenecek, bunlar konuşulacak. Huzur olmazsa ne aş olur, ne de iş...
O yüzden önce burnumuzun dibindeki Irak'a bakalım! Durumu bilmeden önümüzdeki süreci anlamak mümkün değil. Irak'ta işler yolunda gitmiyor. Hâlâ yeni bir hükümet kurulamadı! Sistem tıkandı. 2003 başında 135 bin askeriyle Irak'ı işgal eden ABD, asker çekiyor sayı 50 bine indi. 2011'de Irak'ta hiç ABD askeri kalmayacak.
***
Irak'taki etnik çatışma tavan yaptı. "Kürt- Arap" gerilimi tırmanıyor. Ülkenin her bir yanı, kan gölü. Kerkük-Musul-Diyala üçgenindeki çatışmalar, geniş bir alana yayılabilir. Üstelik geçen hafta, ABD'nin Irak'taki en üst komutanı,
"ABD askerleri çekilmeden önce, BM askerlerinin gelmesi gerekir" dedi. Nedense bu açıklamayı Türk medyası,
"PKK ile Türkiye'nin yeniden barışı" diye algıladı ama ABD'nin isteği başka. Bölgede ciddi bir etnik savaş beklediği için, Kuzey Irak'ta
"Kürtlerle-Araplar" arasında bir tampon bölge oluşturmak istiyor.
Zaten Kürt Bölgesel Yönetimi Lideri
Barzani ile Cumhurbaşkanı
Talabani'nin güvenlik önceliğinde böyle bir çatışmaya karşı yapılanma var.
Ayrıca ABD yaklaşan İran tehdidine karşı, bölgede gücünü zayıflatacak bir operasyon istemiyor. Diyeceğimiz o ki; ABD, Talabani ve Barzani, Kandil Dağı'na bakmıyor bile.
Yani, Türkiye'nin yapacağı bir sınır ötesi operasyonda yanında kimse olmayacak.
***
Stratejistler,
"Referandum sürecinde yapılacak bir operasyon fayda yerine zarar getirir" diyor. Ankara'da siyaset sertleşti! Referandum öncesi 'evet'çiler ile 'hayır'cılar kıyasıya yarışıyor. Oysa Türkiye'nin bir numaralı sorunu terör konusunda '
Milli uzlaşma'ya ihtiyacı var. İşte bugün bir araya gelen Erdoğan ile Kılıçdaroğlu'nun görüşmesine iş dünyası kilitli. Çünkü ortadaki tablo özellikle İran ve Irak'a yatırım yapmak isteyen işadamlarını korkutuyor. Tez elden işadamlarını bilgilendirecek bir
ikaz sistemine ihtiyaç var. Bu noktada görev,
TOBB, DEİK, TİM, TUSKON ve TÜSİAD'a düşüyor. Vakit kaybetmeden ortak bir komisyon oluşturulmalı. Bölgedeki gerginlik, ihracatçımızı ve yatırımcıları en az düzeyde etkilemeli.
Risk yönetimi "risk"
ortaya çıktığında yapılmaz.
Koruyucu hekimlik şart!
Türkiye yol ayrımında. Ya teröre boyun eğecek, ya da refah diyecek...